Mesajı Okuyun
Old 05-01-2009, 22:31   #31
Gemici

 
Varsayılan


Alıntı:
Türk Medeni Kanunu
MADDE 1.- Kanun, sözüyle ve özüyle değindiği bütün konularda uygulanır.

Anayasa:
I. Temel hak ve hürriyetlerin niteliği
MADDE 12. – Herkes, kişiliğine bağlı, dokunulmaz, devredilmez, vazgeçilmez temel hak ve hürriyetlere sahiptir.

Ceza Kanunu:
Kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması
MADDE 133 - (1) Kişiler arasındaki aleni olmayan konuşmaları, taraflardan herhangi birinin rızası olmaksızın bir aletle dinleyen veya bunları bir ses alma cihazı ile kaydeden kişi, iki aydan altı aya kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

Özel hayatın gizliliğini ihlal
MADDE 134 - (1) Kişilerin özel hayatının gizliliğini ihlal eden kimse, altı aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır. Gizliliğin görüntü veya seslerin kayda alınması suretiyle ihlal edilmesi halinde, cezanın alt sınırı bir yıldan az olamaz.



1. Yasanın (Anayasa ve Ceza Kanunu) sözü a) herkes ve b) kişilerdir. Yasa koyucu burada eşlerden herhangi birisi söz konusu olunca ‘herkes’ ve ‘kişiler’ söz konusu değildir türünden herhangi bir ayırım yapmamıştır, Böyle bir imtiyaz söz konusu olmayınca da ihlal eden kim olursa olsun yapılan eylemin adı suçtur. Alınan yasa maddelerindeki ‘herkes’ ve ‘kişiler’ tanımlamaları yoruma yer bırakmıyacak derecede açıktır; bu açıklıktan dolayı da diğer ülkelerin yargı organları özel hayatın gizliliğini bozan kim olursa olsun cezalandırıyor.

2. Yargıtay verdiği kararla ‘telekulak’a, eğer özel hayatın gözliliğini bozan kişi eşlerden birisi ise, vize vermiş oluyor. Yargıtay’ın gerekçesi: ...Bu alanla ilgili de, eşlerin tek tek özel yaşamlarını değil, bütün olarak aile yaşamının gizliliği ve dokunulmazlığı önem ve öncelik taşır. Bu bakımdan, evliliğin, yasal yükümlülükler alanı, diğer eş için dokunulmaz değildir. Bu nedenle, eşinin sadakatinden kuşkulanan davacı-davalının birlikte yaşadıkları her ikisinin de ortak mekanı olan konuta eşinin bilgisi dışında ses kayıt cihazı yerleştirerek eşinin aleni olmayan konuşmalarını kaydetmesinde, bu suretle sadakat yükümlülüğü ile de bağdaşmayan davranışlarını tespit etmesinde özel hayatın gizliliğinin ihlalinden söz edilemez ve hukuka aykırılık bulunduğu kabul olunamaz...

2. a) Bu gerekçeden çıkan sonuç: Bir eş belirli koşullar altında diğer eşin özel hayatının gizliliğini bozacak ve bu bozmadan dolayı Anayasa’nın ve Ceza Kanunu’nun açık hükümlerine rağmen herhangi bir yaptırımla karşılaşmıyacak.

Aynı eşin, Yargıtay’ın belirlediği tüm koşulların gerçekleştiği bir durumda(sadakat yükümlülüğü ile bağdaşmıyan davranışların, ses kayıt cihazı ile tespit edilmesinde), diğer eşin özel hayatını ilgilendiren bazı gizli şeyleri tespit etmek için bir dedektif firmasını görevlendirdiğini farzedelim. Ses kayıt cihazını yerleştirerek diğer eşin aleni olmayan konuşmalarını kaydeden firma suç işlemiş midir?

a) Yargıtay’ın ‘bütün olarak aile yaşamının gizliliği ve dokunulmazlığı önem ve öncelik taşır’ gerekçesine bakarsak, ortada bir suç yoktur demek zorundayız, çünkü aileden birisi, burada diğer eş, eşinin sadakat yükümlülüğü ile bağdaşmıyan davranışlarını tespit için görev vermiştir firmaya, eşin muvafakati vardır ve bu muvafakat olayı şuç olmaktan çıkarır.
b) Burada diğer eşin özel hayatı söz konusudur ve bu diğer eşin muvafakati olmadan ses kayıt cihazı yerleştirilmiştir dersek, ortada bir suç vardır.

Yargıtay burada söz konusu olan kararı ile, aile söz konusu olunca kişilere tanınmış olan özel hayatın gizliliği temel hakkının, ihlaline öncülük ve kanun koyucunun yapması gereken bir işi yapmış olmuyor mu?

Saygılarımla