Mesajı Okuyun
Old 07-07-2013, 14:28   #2
SINIRSIZ

 
Varsayılan

İş sözleşmesi ile işçi aleyhine düzenleme yapılamayacağı gerekçesiyle; ücretsiz izin kullandırılacağına ilişkin işçinin rızasının alınmasına gerek olmadığına dair hükmün geçersiz olacağını düşünüyorum.. Fakat buna dair Yagıtay Kararı araştırırken aşağıdaki kararı buldum.. Umarım yardımcı olur..

Yargıtay
10. Hukuk Dairesi

Esas : 2010/4114
Karar : 2011/13072
Tarih : 04.10.2011

*GEÇİCİ İŞ GÖREMEZLİK ÖDENEĞİ
*ÜCRETSİZ İZİN

(506 s. SSK m. 37, 89, 107)

Özet : 506 ve 4857 sayılı Kanunların genel sistematiğine göre; hizmet akdi, taraflarca karşılıklı irade beyanları ile fesih edilmedikçe veya kanunların öngördüğü fesih koşullarına dayalı, tek yanlı olarak fesih edilmiş olmadıkça yürürlüktedir. Ücretsiz izinli olmak hali fesih sebebi olarak öngörülmemiştir. Ücretsiz izin süresi boyunca hizmet akdi askıdadır ve geçerliliğini korumaktadır. Ücretsiz izin kurumunun işleyiş koşullarının, diğer bir anlatımla, hangi durumlarda ve ne kadar süreyle ücretsiz izin verilebileceğine ilişkin yasal boşluğun yargı yerince doldurulması gereklidir. Ücretsiz izin konusunda özel düzenleme içeren kanunlardaki ölçütlerin, kıyas yoluyla uygulanabileceği düşünülebilir ise de; iş ve sosyal güvenlik kanunlarının nitelikleri ve özellikleri gereği, öğretide de benimsendiği üzere, konunun Türk Medeni Kanunu 'nun 2. maddesinde açıklanan objektif iyiniyet kuralları ve dürüst davranma yükümlülüğü çerçevesinde, makul ölçülerde ve alınacak sınırlamalarla çözümlenmesi, bu yapılırken de hakkın kötüye kullanılmasına olanak bırakılmaması yerinde olacaktır. Davacı sigortalının ücretsiz izinli olduğu dönemde geçici iş göremezlik ödeneğine hak kazanıp kazanmadığının 506 sayılı Yasa'nın 37, 89, 107. maddeleri çerçevesinde değerlendirilip, sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gözetilmelidir.

Dava, davacının ücretsiz izinli iken sağlık raporu aldığı dönemde Kurum tarafından ödenen geçici iş göremezlik ödeneğinin davacıdan tahsiline ilişkin Kurum işleminin iptali ile davacının davalı Kuruma borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.

Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde davanın reddine karar vermiştir.

Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi Esin Zeynep Sarıtepe tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

.................

Belirtilmelidir ki; konuya ilişkin yasal düzenleme bulunmaması, işçi ve işverenin ücretsiz izin konusunda anlaşmalarına engel oluşturmadığı gibi; somut olayda olduğu gibi, ücretsiz izinli olarak çalışılmadan geçen günlerde, tarafların karşılıklı iradeleriyle hizmet akdini devam ettirmek istedikleri, diğer bir anlatımla aralarındaki sözleşmeyi fesih etmedikleri, askıya alındığı, bunun yanında sözleşmenin diğer edimlerinin ise, ayakta olduğu görülmektedir.] Zira, ücretsiz izin teklifi kabul edildiğinde hizmet akdi askıya alınmakta, bu gibi durumlarda temel borçların dışında kalan işçinin sadakat (ahlaki iyi niyet kurallarına uyulması ve benzeri), işverenin de işçiyi gözetme vb. gibi yan borçları devam etmektedir. Şu halde, ücretsiz izin süresi boyunca hizmet akdinin askıda kaldığı ve geçerliliğini koruduğunun kabulü zorunludur. Nitekim, 506 sayılı Kanunun 107/2. maddesinde, sigortalılık niteliğinin yitirilmiş sayılmasının başlangıcı belirlenirken, ücretsiz izin süresinin sona ermesini izleyen onuncu gün esas alınmıştır.

Ücretsiz izin konusunda, 506 ve 4857 sayılı Kanunlarda; 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu, 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu, 5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanununda yer alan hükümlere koşut özel bir düzenleme yok ise de, hizmet akdiyle çalışanlara ücretsiz izin verilmeyeceği yönünde yasaklayıcı bir hüküm de bulunmadığı gibi, üstelik, işverenlerce çalışanların ücretsiz izin hakkından yararlandırılacağına ilişkin düzenlemelere gidildiği açıkça ortadadır. O halde, ücretsiz izin kurumunun işleyiş koşullarının, diğer bir anlatımla, hangi durumlarda ve ne kadar süreyle ücretsiz izin verilebileceğine ilişkin yasal boşluğun yargı yerince doldurulması gereklidir. Bu bağlamda, ücretsiz izin konusunda özel düzenleme içeren ve yukarıda anılan kanunlardaki ölçütlerin, kıyas yoluyla uygulanabileceği düşünülebilir ise de; iş ve sosyal güvenlik kanunlarının nitelikleri ve özellikleri gereği, öğretide de benimsendiği üzere, konunun Türk Medeni Kanununun 2. maddesinde açıklanan objektif iyi niyet kuralları ve dürüst davranma yükümlülüğü çerçevesinde, makul ölçülerde ve alınacak sınırlamalarla çözümlenmesi, bu yapılırken de hakkın kötüye kullanılmasına olanak bırakılmaması yerinde olacaktır.

Bu açıklamalar ışığı altında, inceleme konusu dava değerlendirildiğinde; davacı sigortalının geçici iş göremezlik ödeneğine hak kazanıp, kazanmadığının 506 sayılı Yasanın 37, 89, 107 maddeleri çerçevesinde değerlendirilip, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, mahkemece, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu istemin reddine karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.

O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.

S O N U Ç:Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 04.10.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.





Kaynak:YKD Nisan-2012 Sf : 690

UYARI: Firmamızca basılı ortamdan elektronik ortama aktarılan içtihat metni, tarafımızdan içeriği etkilenmeyecek şekilde değiştirilmiş ve değişikliği yapan algoritma TESCİL ettirilmiştir. Tescil edilmiş içtihat metninin Corpus sözleşmesinde belirtilen amaçlar dışında herhangi bir ortamda (elektronik veya yazılı) bulundurulması/kullanılması durumunda firmamız tüm kanuni haklarını KULLANACAKTIR.