Mesajı Okuyun
Old 08-01-2003, 17:36   #12
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Karar Sözleşme Özgürlüğü!

Sözleşme Özgürlüğü!


Mal rejimi değişti ama bu kanun sadece çiçeği burnunda eşlere yarayacak. Çünkü Meclis, 1 Ocak 2002 yılından önce yapılmış, yıllar süren o meşakkatli evliliklerin üstüne bir çizgi çekti. Durum ortada; 17 milyon çiftten sadece bir kaç bini notere gitti.

--------------------------------------------------------------------------------
BİA (İstanbul) - Boşanma davaları yıllarca kozasında yaşamış kadının korkulu rüyasıdır. Mahkeme kapıları, tek kişi olarak girdiği evlilik birliğinden çoğu zaman çoğalarak çıkan kadının geleceğe dair kaygılarının büyüdüğü, korku ve güvensizliğinin arttığı yerlerdir.

Genelde boşanma davalarında kadınlar, zar zor buldukları avukata iyice sokularak koskoca kürsünün önünde haklarının kaybı ya da kazanılmasının sebebi kanunları yarı anlar yarı anlamaz dinlerler.

Hani kadın kozasında yaşar dedik ya işte kadının kozasından çıkma anı;evlilikleri süresince bazen emeğini bazen parasını bazen her ikisini de kattığı için sahibi olduğunu sandığı malların aslında hiçbirine sahip olmadığını öğrendiği andır. Çünkü her sicilde kocasının adı geçmektedir.

Sadece çiçeği burnunda evlilere

Bu uzun acılı sürece son vermek ve kadının hak ettiklerine kavuşabilmesi için Türkiye Büyük Millet Meclisi, Medeni Kanun'u değiştirdi.

Mal rejimi değişti değişmesine ama bu kanun sadece çiçeği burnunda eşlere yarayacak. Çünkü Meclis, 1 Ocak 2002 yılından önce yapılmış yıllar süren o meşakkatli evliliklerin üstüne bir çizgi çekti.

Şimdi bunu yazarken adeta yaşanmamış sayılan evliliklere sözde bir formül de getirildiğini söylemek gerek. Bu tarihten önce evlenenler edinilmiş mallara katılma rejiminden yararlanmak için 31 Aralık a kadar eşlerini notere götürüp sözleşme imzalatabilirlerdi. Ama getirilen bu ara formülün gerçekçi olmadığı ortaya çıktı. Söz konusu olan 17 milyon çiftten ancak binlerle ifade edilen bir kesim notere gitti.

Koca notere nasıl götürülür?

Ülkemizde ekonomik, sosyal ve fiziki açıdan zayıf olan kadınların kocalarını notere nasıl götüreceklerini şahsen çok merak ediyordum.

Bu yöntemler neler, biri bize söylemeliydi... Evliliği süresince kadının emeğinin karşılığını yok sayan bir koca nasıl notere götürülür? Dişiliğinin kullanılmasıyla mı? Yoksa silah zoruyla mı? Acaba yöntem notere gitmeyi kabul edene kadar birkaç kişiye dövdürtmek mi?

Ya da bu zamana kadar "Hakimiyet kayıtsız şartsız benimdir" düşüncesiyle yaşayan erkeklerin bu yasa sayesinde birden bire değiştikleri varsayılarak bir şekilde konuşup anlaşarak mı?

Ne kadar gerçekçi, ne kadar adil?

Evet, Meclis böylece evliliğini bu güne kadar hep "vererek" sürdürmüş olan kadınlara "Sözleşme Özgürlüğü" tanıdı. Bu kadar zayıf bir tarafın bu kadar güçlü bir tarafı malından mülkünden, iktidarından vazgeçirmesini sağlayabileceğini düşünmek ne kadar gerçekçi? Sözleşme özgürlüğünün eşit olmayanlara uygulanması ne kadar adil ?

Bu kanunla Meclis "Aslında neyin doğru olduğunu çok iyi biliyoruz ama asla aslanın inine girmeyiz; yıllardır sürüp giden ataerkil düzeni karşımıza almayız," demiştir. Meclis'teki erkek yaş ortalamasını da düşünürsek onların da yeni kanunun uygulamasını kendi hayatlarından da uzak tutmak için gösterdikleri gayreti daha iyi anlarız.

BİA Haber Merkezi
07.01.2003 Aysun SELÇUK




www.bianet.org