Mesajı Okuyun
Old 16-09-2007, 19:49   #1
üye19576

 
Varsayılan Fuhuşa aracılık suçu-Örgütlü suç-telefon dinleme-hukuka aykırı delil

Fuhuşa aracılık suçu-Örgütlü suç-telefon dinleme-hukuka aykırı delil

Bilindiği üzere telefon dinlemeleri CMK 135.maddeye göre yapılmakta ve tesadüfen ortaya çıkan delillerde CMK 138/2.madde dairesinde delil olarak kullanılmaktadır.
CMK nın 135/6.maddesinde yer alan katalog suçlardan 8.bendinde “Suç işlemek amacıyla örgüt kurma (iki, yedi ve sekizinci fıkralar hariç, Madde 220)” hükmü ile 9.bendinde “(Ek alt bend: 25/05/2005-5353 S.K./17.mad) Fuhuş (Madde 227, fıkra 3)” hükmü yer almaktadır.
Fuhuşa aracılık etmek bir suçtur ve bu suçu işlemek için insanların örgüt kurması sanırım 220.madde ve 227.maddenin birlikte değerlendirilmesi ile örgütlü suç kapsamında ortaya çıkmaktadır. TCK 220.madde de belirtildiği üzere örgütün varlığı için üye sayısının en az üç kişi olması gerekir. Aşağıda ki haberde de zaten 4 kişi ile ilgili yargılama söz konusudur.

14.09.2007 tarihli Milliyet Gazetesinde “Telefon konuşmaları delil sayılmadı, fuhuş operasyonunda beraat istendi” başlıklı haberde;
“İstanbul’da, fuhuş için aracılık yaptıkları ve yer temin ettikleri iddia edilen 4 sanığın yargılandığı davada mütalaasını veren cumhuriyet savcısı, sanıkların beraatına karar verilmesi istedi…..
Savcı Ayvacı mütalaasında, mağdur ve tanıkların duruşmalarda verdikleri ifadelerden, sanıklar ………nın, bu suçu işlediklerine dair bir delil elde edilemediğini belirterek, polisin mahkemeden aldığı kararla yaptığı telefon dinleme kayıtlarına dayanarak, sanıkların isnat edilen suçu işlediklerinin iddia edildiğini söyledi.
Söz konusu telefon kayıtlarının, CMK’nın 135. maddesinde sayılan ve mahkemece telefon dinleme kaydına verilmesi gereken suçlar arasında gösterilmediğini ifade eden Savcı Atilla Ayvacı, bu nedenle kayıtların yasal ve hukuki bir delil olarak değerlendirilemeyeceğini bildirdi.
Savcı Ayvacı, haklarında suç işlediklerine dair yeterli ve inandırıcı delil de bulunamayan sanıkların beraatına karar verilmesini istedi.”

Bu durumda da, CMK 135/6.madde uyarınca mahkeme kararı ile elde edilen delillerden yola çıkarak, hukuka aykırı delil hususunu ileri sürmenin haklı gerekçesini anlamak mümkün değil.
Sizce Savcı bey, nasıl bu sonuca ulaşmıştır.