Mesajı Okuyun
Old 14-01-2007, 14:46   #1
Y£LİZ

 
Varsayılan Türkiye'ye insan hakları eleştirisi

Merkezi New York’ta bulunan İnsan Hakları İzleme Örgütü (Human Rights Watch), geçen yıl dünya ülkelerindeki insan haklarının durumunu incelediği yıllık raporunda, Türkiye’ye eleştiriler yöneltti.


İnsan Hakları İzleme Örgütü'nün 2007 Dünya Raporu
Raporun Türkiye bölümünde, Erdoğan hükümetinin, “Geçtiğimiz yıllarda insan hakları alanında gösterilen ilerlemeyi pekiştirecek reformları gerçekleştirmediği” belirtildi.
“Ordu da dahil olmak üzere değişime karşı çıkan devlet içinde bulunan kadrolar, reformlara direnmeye devam ediyor” diyen örgüt, PKK örgütünün Ekim ayında ateşkes ilan etmesinden sonra çatışmaların azaldığına dikkat çekti.
Raporda bununla birlikte “Yasadışı silahlı grupların yanısıra, güvenlik güçleri içindeki başına buyruk unsurlar da reform sürecini tehdit eden şiddet eylemlerine devam ettiler” ifadesi kullanıldı. Raporda çeşitli başlıklar altında belirtilen diğer tespitler, özetle şöyle:
Ölümcül kuvvetin gerekçesiz kullanımı: Güvenlik güçlerinin, hem genel polislik görevlerinde hem de protestoculara müdahalesi sırasında ayrım gözetmeyen ve gerekçesiz ölümcül kuvvet kullanımında keskin bir artış gözlendi.
"Hükümet, bu ölümlere yol açan ölümcül kuvvet kullanımları hakkında soruşturma açmak yerine, Haziran ayında terörle mücadele yasasını değiştirerek, güvenlik güçlerinin “doğrudan ve gecikmeden silah kullanımına” yetki verdi.

Polis karakollarında işkence ve kötü muamele: İşkence ve kötü muamele bildirimleri, 1990’ların ortasındakine kıyasla çok daha düşük seyretmeye devam etti. Ancak, Mart ayında Diyarbakır’da çıkan karışıklıklar sırasında, yaklaşık 200'ü çocuk olmak üzere yüzlerce kişi gözaltına alındı ve kötü muameleye tabi tutuldukları iddiasında bulunuldu.

İfade özgürlüğü: Elliden fazla kişi, din, etnik köken ve ordunun rolü gibi tartışmalı konuları sorgulayan ifade ya da konuşmaları nedeniyle yargılandı. Hükümet ifade özgürlüğünü sınırlayan kanunları kaldırmadı.

Azınlık hakları: Radyo Televizyon Üst Kurulu, günde bir saatle sınırlı da olsa, nihayet özel Kürtçe radyo ve televizyon yayınına izin veren önemli adımı attı. Ama azınlık dillerinin kamusal alanda kullanımı ile ilgili sınırlamalar devam ediyor.

İnsan hakları savunucuları: Sürekli olarak gözetim altına alınıyorlar, çoğu zaman halka açık toplantılar yapmalarına engel olunuyor ve sık sık konuşma ve toplanmayla ilgili suçlar nedeniyle haklarında soruşturma açılıyor.
Yerinden edilenler: Türk hükümeti, 1980’li ve 1990’lı yıllarda PKK ile yapılan silahlı çatışmalar sırasında ordu tarafından köylerini terk etmeye zorlanan, yerinden edilmiş tahmini 378.335 köylünün geri dönüşünü sağlamakta yeterli gayret göstermedi.
Ordu ve yasa dışı silahlı gruplarının bombalamaları: 2005 Kasım’ında Hakkari ili Şemdinli’de bir kitapçı dükkanına atılan bir el bombası, bir kişiyi öldürdü, sekiz kişiyi de yaraladı. Yerel halk olay yerinde bulunan üç jandarmayı yakaladı. Olay yerine gelen bir jandarma zırhlısı, kalabalığa ateş açarak bir kişiyi daha öldürdü.
Din özgürlüğü: Dini sebeplerle başörtüsü takan kadınların yüksek öğrenim, kamu hizmeti ya da siyasi hayata erişimi hala yasak. Ancak, 2006 yılında yasak devlet kurumlarının ötesinde çok daha yaygın şekilde uygulandı.