Mesajı Okuyun
Old 14-10-2011, 17:33   #7
Av. Hulusi Metin

 
Varsayılan

Alıntı:
r.o.cinar
Alıntı:
iş davalarının hangi türde dava edileceğine tam olarak kanaat getiremedim.
Alıntı:
Acaba ilk masrafları biraz da olsa düşürmenin bir yolu var mıdır?

Sayın r.o.cinar,

Sorunuz hepimiz için geçerli

Sayın Ergin ve YİĞİT'e ilaveten:

Bilindiği gibi,4857 sayılı İş K.’nun 8. maddesinde, işçi ile işveren arasında yazılı iş sözleşmesi yapılmayan hallerde en geç iki ay içinde işçiye çalışma koşullarını temel ücret ve varsa eklerini, ücret ödeme zamanını belirten bir belgenin verilmesi zorunlu tutulmuştur.

Yasanın 37. Maddesinde de, işçi ücretlerinin işyerinde ödenmesi ya da banka hesabına yatırılması hallerinde ücret hesap pusulası türünde bir belgenin işçiye verilmesinin zorunlu olduğu hükme bağlanmıştır. Bu pusulada:
ödemenin günü ve ilişkin olduğu dönem ile
fazla çalışma,
hafta tatili,
bayram ve
genel tatil ücretleri gibi
asıl ücrete yapılan her çeşit eklemeler tutarının ve
vergi, sigorta primi, avans mahsubu, nafaka ve icra gibi her çeşit kesintilerin ayrı ayrı gösterilmesi gerekir.

“Ücret hesap pusulası” türünde bir belgenin işçiye verilip verilmediği ilk hareket noktası olmalı!


HGK. E. 2010/9-445,K. 2010/475 T. 6.10.2010:

“Asıl sorun, yasal yükümlülüğe ve cezai yaptırıma rağmen 8. ve 37. madde hükümlerine aykırı şekilde belgelerin hiç verilmemesi noktasında ortaya çıkar.

Kural olarak ücretin miktarı ve ekleri gibi konularda ispat yükü işçidedir.

Ancak bu noktada, 4857 sayılı İş Kanununun 8 ve 37. maddelerinin işverene bu konuda bazı yükümlülükler yüklediği de göz ardı edilmemelidir.

Bahsi geçen kurallar, İş sözleşmesinin taraflarının ispat yükümüne yardımcı nitelikte olduğu gibi, çalışma yaşamındaki kayıt dışılığı önlenmesi amacına da hizmet etmektedir.

Bu yönde belgenin verilmiş olması ispat açısından işveren lehine olmakla birlikte, belgenin düzenlenerek işçiye verilmemiş oluşu, işçinin ücret, sigorta pirimi, çalışma koşulları ve benzeri konularda yasal güvencelerini zedeleyebilecek durumdadır.”

Pusula verilmemişse…
Yukarıda sayılan alacak kalemleri “belirsiz” mi sayılacak?


Sorusunun cevabı -şimdilik- muhtelif

Yine, HGK. E. 2010/9-445,K. 2010/475 T. 6.10.2010:

“Çalışma yaşamında daha az vergi ya da sigorta pirimi ödenmesi amacıyla zaman zaman, iş sözleşmesi veya ücret bordrolarında gösterilen ücretlerin gerçeği yansıtmadığı görülmektedir.

Bu durumda gerçek ücretin tespiti önem kazanır.
İşçinin kıdemi, meslek unvanı, fiilen yaptığı iş, işyerinin özellikleri ve emsal işçilere ödenen ücretler gibi hususlar dikkate alındığında,
imzalı bordrolarda yer alan ücretin gerçeği yansıtmadığı şüphesi ortaya çıktığında, bu konuda
tanık beyanları gözetilmeli ve işçinin meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler, meslek unvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilerek sendikalarla, ilgili işçi ve işveren kuruluşlarından emsal ücretin ne olabileceği araştırılmalı ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir sonuca gidilmelidir. “

Olay-Hukuk= Hangi dava tipi ?

Cevabı bulmak için hep birlikte çalışıyoruz


Saygılarımla