Mesajı Okuyun
Old 11-05-2008, 18:55   #2
nidasayin

 
Varsayılan

merhaba; kişisel başvuru ile ilgili olarak elimde şu an için örnek bir dava olmamakla birlikte bu konuda daha önceden açılmış davalardan alıntılar mevcut. bu bilgiler ödevin için sana bir nevi yardımcı olabilir.
aihm sine Kişisel başvuruyu yapmak için altı aylık süre ön görülmüştür. Avukat arakadaşlarımızın hepsi zaten bilmekle birlikte, bu süreye çok dikkat etmek gerekir. Bu sürenin başlama tarihi önemlidir. Bu süre, iç hukuk yolu varsa o iç hukuk yollarının bitirilmesinden itibaren, yok ise doğrudan işlemeye başlar. Doğrudan başlayan süreye şunlar örnek verilebilir : sözgelimi o hakkın ihlal iddiasına karşı iç hukukta yargı yolu kapalıysa veya iç hukukta yargı yolu etkisiz olacak ise süre doğrudan işlemeye başlar. Nitekim Güneydoğu ile ilgili olarak, 1992-1995 dönemine ilişkin olarak bazı köy yakma iddialarına ilişkin davalarla, kayıp kişilerle ilgili bazı davalarda, İnsan Hakları Mahkemesi iç hukukta yargı yolunun etkisiz olacağı iddiasını kabul etmiştir. Bu durumda bunun aksini ispat davalı devlete bırakılmıştır. Nitekim Aytekin-Türkiye davasında devlet Türkiye’de etkin bir yargı yolu olduğunu kanıtlıdığı için bu dava reddilmiştir. Doğrudan başlayan süreye örnek diğer bir davada eski CMUK dönemindeki uzun gözaltı süreleri ile ilgili idi. O konuda kanun kendisi hakim denetimi olmayan dört günü aşan gözaltı süresine yer verdiği için buna karşı iç hukukta bir yargı yolu yoktu. Artık bugün yeni CMK ile bu sorun çözülmüştür. Bu iki temel kanun ile ilgili olarak Bahri Öztürk meslektaşımla araştırma görevlilerimizin de katkılarıyla İstanbul Kültür Üniversitesi’nin bir armağanı olarak 28 ve 29 Mayıs 2005 tarihli Milliyet Gazetesi’nin ekinde “Yeni CMK’nun Getirdikleri” ve “Yeni TCK’nun Getirdikleri” başlıklarıyla iki gün yayın yaptık. Dsha o tarihte orada da vurguladığımız üzere, yeni ismiyle Ceza Muhakemesi Kanunu’nda oniki saatlik yol süresi hariç, gözaltı süresi kural olarak 24 saat olup, bu süre, toplu suçlarda gerek görülürse birer günden toplam üç gün daha uzatılabilecektir. Buna karşılık, Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 250. maddesinde eski DGM’lik diyebileceğimiz bir kısım suçlar bakımında ise, bu süre 48 saattir ve dört güne kadar uzatılabilir.