Gerçi pek çok kişi de söylemiş ama sayın ERDAL ONAR hocamın ismini bir de ben zikretmek istedim. Dersine girme şerefine erişenler bilirler -ki ben bunu şeref olarak addediyorum- derslerini tek kişilik bir tiyatro tadında işler ve zaman nasıl geçmiş anlamazsınız. Anladıklarınız, beyninize adeta kazınmış olan o "sıkıcı(!)" anayasa konularıdır.
Bir o kadar da kibardır... Kendisinden böylesine saygı duymama tek başına neden olabilecek bir dersini sanırım hiç unutmayacağım. Diyaloglu anlatımı sırasında o müthiş ses tonuyla "Siz hırsızsınız!" demişti ve parmağıyla öğrenci dolu sınıfı değil kapıyı göstermişti. Biraz garipsediğimizi anlamış olsa gerek "Şaka yolla bile olsa kimseye böyle bir hitabı yakıştıramıyorum." demesi tüylerimi deyimi yerindeyse diken diken etti. Yok böyle bir insan!!
Önünde eğililesi, saygı duruşuna geçilecesi, gerçekten ceket iliklenesi za't
Geleneksel hale geldiğini söylediği veda konuşması da tam bir hayat dersidir; sıkıcı nasihatler gibi değildir; oturup ağlayasınız gelir. O derece.