Mesajı Okuyun
Old 22-05-2006, 16:47   #4
erdal7

 
Varsayılan

Sayın YILDIRIM

Sorunuzdan çıkardığım sonuçlar ,aşağıda sıralanacak olursa;

1- Tanzim tarihi olan 25-09-1996 tarihindeki 6 rakamının sizden önce 7 olarak tahrif edilmiş olduğu.
2- Bu hali ile senedin son hamil alacaklıya ciro ile geldiği ve bu hali ile ilamsız icra takibine konu yapıldığı ,
3- Bu hali ile adi belge olduğu , ciro ile son hamilin yetkili hamil olup olmadığı hususunda toplanmaktadır.

Somut olay bu şekilde ise ; Takibe konu belge kambiyo senedi vasfını yitirmiştir. Size gelinceye kadar tüm cirolarda zincirleme olarak ALACAĞIN TEMLİKİNİ SAĞLIYACAK DEVİR BEYANLARI BULUNMADIĞI TAKTİRDE , takipte alacaklı gözüken şahıs o takipte yetkili hamil değildir. Böyle bir belge ile ancak ve ancak size ciro etmiş şahsı esas ilişkiye dayanarak ve takibe konu senedi delil göstererek sonuca gidebilirsiniz.

Eğer bu tahrifat alacaklı tarafından yapılmış ise ve Bu husus Sırf , Borçlunun zamanaşımı defini berteraf etmek için yapılmış ise , alacaklı yönünden cezai sonuçları da olacaktır.
Tahrifatı keşideci yaparak senedi bilinçli olarak tedavüle çıkartmışsa kendi kusurundan yararlanamıyacak ve genel mahkemedeki davayı kaybedecektir.

Yok eğer iş bu tahrifatı senedin arkasındaki cirantalardan biri yapmış ise .T.K. nun 660. maddesine göre, bir poliçe metninin tahrif edildiği hallerde, tahrifattan sonra poliçe üzerine imza koymuş olanlar tahrif edilmiş metin gereğince; tahrifattan önce imza koyanlar ise, eski metne göre sorumlu olurlar. Yasanın bu hükmü, öğretide "imzaların bağımsızlığı" olarak adlandırılan ilkenin gereği ve sonucudur. Böyle bir belirleme yapılabilinirse Tahrifatı yapanlardan önce senede imza atanlar örnek olarak keşideci sorumluğu tahrif edilmemiş şekli iledir. Fakat bu halde zamanaşımı defini Genel mahkemede itirazları ile bağlı kalmadan ileri sürebilir. Sırf tahrifat yaıldığı savunması ile tahrifata dayanılarak borçtan kurtulamaz. Tahrifat bedelde yapılsa idi açıklamalar daha anlaşılır olacaktı. Tahrifat tanzim tarihinde yapıldığı tahrifat yapanın kim olduğu bilinmediği için farklı sonuçlara gidilmektedir.

Belgenin bu hali ile İİK 68 anlamında belge diyerek Tetkik Merciine gittiğinizde sanırım Tetkik Merci , Olayda Alacağın Temliki Hükümleri gereğince usulüne uygun devir ve temlik bulunmadığından davayı red edecektir.

Genel Mahkemeye ( Kambiyo senedi vasfında Bulunmadığı için Miktara göre Asliye -Sulh Hukuk ) gittiğinizde , aynı sorunla yine karşılaşabilirsiniz. İnce ayrıntı TTK 660 ve keşidecinin imzasına yönelik itirazda bulunmadığı ve tahrifat önceki cirantalar tarafından yapılmış ise keşidecinin ayrıca zamanaşımı savunmasında bulunmamış olması gerekmektedir.

Tahrifatı keşideci yapmamış ise TTK 644 e göre Keşideciye karşı açılabilecek davada süre geçmiştir.


Kanatim bu yöndedir. Saygılarımı sunarım . ERDAL