T.C.
YARGITAY
2. HUKUK DAİRESİ
E. 2005/14443
K. 2005/17022
T. 6.12.2005
• YABANCI VESAYET KARARI ( Gösterilen Vesayeti Gerektiren Sebep Türk Hukukuna Göre de Vesayeti Gerektirir Nitelikte İse Yabancı Karar Bu Yönde Türk Mahkemesinde Delil Olabileceği )
• DELİL NİTELİĞİ ( Yabancı Vesayet Kararında Gösterilen Vesayeti Gerektiren Sebep Türk Hukukuna Göre de Vesayeti Gerektirir Nitelikte İse Yabancı Karar Bu Yönde Türk Mahkemesinde Delil Olabileceği )
• TANIMA KARARI ( Yabancı Vesayet Makamının Milli Hudutlar İçerisinde Vesayet İşlerinde Yetkisi Kabul Edilmiş Olacağı )
2675/m.8/1,9/1
ÖZET : Yabancı
vesayet kararında gösterilen, vesayeti gerektiren sebep, Türk Hukukuna göre de vesayeti gerektirir nitelikte ise, yabancı karar, bu yönde Türk Mahkemesinde delil olabilir. Ama
vesayet kararını verecek olan yine Türk mahkemesidir. Zira,
vesayet kararı ile kararı veren
vesayet makamı belirlenmekte ve
vesayet işleri belirlenmiş olan bu makam tarafından yerine getirilebilmektedir. O bakımdan, alınacak bir
tanıma kararı ile, yabancı
vesayet makamının milli hudutlar içerisinde
vesayet işlerinde yetkisi kabul edilmiş olur. Bu nedenle, bozmaya uyulduğu halde bozma gerekleri yerine getirilmiş sayılamaz. Bozma doğrultusunda işlem yapılması için kararın bozulması gerekmiştir.
DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Hak ve fiil ehliyeti, ilgilinin milli hukukuna tabidir. ( 2675 Sayılı K. m.8/1 )
Vesayet veya hacir kararı verilmesi veya sona erdirilmesi sebepleri, hakkında
vesayet veya hacir kararının verilmesi veya sona erdirilmesi istenen kişinin milli hukukuna tabidir. ( 2675 Sayılı K. md.9/1 )
Davalı, Türk vatandaşıdır. Türk vatandaşlarına, yabancı bir ülkede vasi tayin edilmesi durumunda, bu karar ancak verildiği ülkede sonuç doğurur.
Vesayet işleri kamu düzenini ilgilendirdiğinden bir Türk vatandaşı hakkında yabancı
vesayet kararının Türkiye'de tanınması veya tenfizi mümkün değildir.
Tanıma veya tenfiz kararı, sonuçta bir tespit hükmüdür. Böyle bir tespit hükmünü veren mahkemenin,
vesayet makamı olamayacağı açıktır. Bu bakımdan, yabancı
vesayet kararlarının tanınması veya tenfizine hukuken olanak yoktur. Yabancı
vesayet kararında gösterilen, vesayeti gerektiren sebep, Türk Hukukuna göre de vesayeti gerektirir nitelikte ise, yabancı karar, bu yönde Türk Mahkemesinde delil olabilir. Ama
vesayet kararını verecek olan yine Türk mahkemesidir. Zira,
vesayet kararı ile kararı veren
vesayet makamı belirlenmekte ve
vesayet işleri belirlenmiş olan bu makam tarafından yerine getirilebilmektedir. O bakımdan, alınacak bir
tanıma kararı ile, yabancı
vesayet makamının milli hudutlar içerisinde
vesayet işlerinde yetkisi kabul edilmiş olur. Bu nedenle, bozmaya uyulduğu halde bozma gerekleri yerine getirilmiş sayılamaz. Bozma doğrultusunda işlem yapılması için kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre diğer yönlerin incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, iş bu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06.12.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.