Mesajı Okuyun
Old 19-12-2008, 10:46   #5
av.sally

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY 13. HUKUK DAİRESİ
E. 2007/1559
K. 2007/4341
T. 30.3.2007


• TAZMİNAT DAVASI ( Tapuda Mesken Olarak Gösterilmiş Olsa da İşyeri Amaçlı Alınan ve Kullanılan Taşınmaz Alımından Doğan Uyuşmazlık Tüketici Mahkemesinde Değil Genel Mahkemede Çözümlenmesi Gereği )
• TAPUDA MESKEN OLARAK GÖSTERİLEN TAŞINMAZ ( İşyeri Amaçlı Alınan ve Kullanılan Taşınmaz Alımından Doğan Uyuşmazlık Tüketici Mahkemesinde Değil Genel Mahkemede Çözümlenmesi Gereği )
• GÖREV ( Tapuda Mesken Olarak Gösterilmiş Olsa da İşyeri Amaçlı Alınan ve Kullanılan Taşınmaz Alımından Doğan Uyuşmazlık Tüketici Mahkemesinde Değil Genel Mahkemede Çözümlenmesi Gereği )
• İŞYERİ AMAÇLI ALINAN VE KULLANILAN TAŞINMAZ ALIMI ( Doğan Uyuşmazlık Tüketici Mahkemesinde Değil Genel Mahkemede Çözümlenmesi Gereği )


ÖZET :

Konut ve tatil amaçlı taşınmaz alımından kaynaklanan uyuşmazlıkların çözümünde tüketici mahkemeleri görevlidir. Somut olayda uyuşmazlık konusu taşınmaz tapuda mesken olarak kayıtlıdır. Ancak dosya kapsamından taşınmazın işhanı olup fiilen de işyeri olarak kullanıldığı anlaşılmaktadır. Taşınmazın fiili duruma aykırı olarak tapuda mesken olarak gösterilmesi uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülmesini gerektirmez. Bu durumda dava konusu taşınmaz 4077 Sayılı Kanun kapsamına girmez ve davacı da tüketici sayılamaz. Açıklanan nedenlerle uyuşmazlığın genel mahkemelerde çözümlenmesi gerekir.


DAVA :

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı mahkemenin görevsizliğine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:


KARAR :

Davacılar, kat karşılığı inşaat sözleşmesi ile yüklenici olarak davalının inşa ettiği iş hanından birer tane kapalı otoparkı olan büro satın aldıklarını, ancak binanın kapalı otoparkına girip çıkılamadığını ve otoparkın kullanılmadığını, büroların bu nedenle ayıplı olduğunu, ayrıca bu yüzden değerlerinin düştüğünü, davacı G'nin bürosunu kullandığını, ancak otoparkı kullanamadığından arabasını ücretli otoparka bıraktığını, diğer davacının da kiraya verdiği bürosundan otoparkı kullanamadığından kiracının çıktığını ve uzun süre sonra boş kalıp düşük bedelle kiraya vermek zorunda kaldığını bildirip, fazlaya ilişkin hakları saklı kalarak, büroların satın alma bedeli ile değer düşüklüğü ve satılması halinde, otoparklı bürolara göre daha düşük bedelle satılacağından kayıpları olduğu gibi araçlarını ücretli otoparka bıraktıkları ve kiracının çıkıp boş kalması ve düşük bedel ile kiraya vermek zorunda kaldıklarından her bir davacı için 5.000'er YTL'nin tahsilini istemişlerdir.
Davalı, davanın esastan reddini savunmuştur.
Mahkemece davaya konu taşınmazın tapu kaydında mesken olduğu anlaşıldığından 4077 Sayılı Kanunun 1,2,3 ve 23. maddeleri gereğince tüketici mahkemelerinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
Mahkemece, her ne kadar dava konusu taşınmazın tapuda mesken olduğu gerekçesiyle davaya bakmaya tüketici mahkemesinin görevli olduğundan bahisle davanın görev yönünden reddine karar verilmiş ise de davacı, dava konusu dairelerin bulunduğu binanın işhanı olduğunu ve işyeri niteliğinde bulunduğu iddiasıyla bu davayı açmış, davalı da dava konusu bağımsız bölümlerin bulunduğu binanın işhanı olduğunu ve işyeri niteliğinde bulunduğunu kabul etmiştir. Davacıya ait 12 ve 13 nolu bağımsız bölümlerin de dosyaya ibraz edilen yapı kullanma izin belgesinde daire olarak gösterildiği, ayrıca dosyada mevcut yönetim planında da kat maliklerinin daire ve dükkan maliklerinden oluşturulduğunun bildirildiği görülmüştür. 4077 Sayılı Yasanın değişik 3/C maddesindeki mal tanımı konut ve tatil amaçlı taşınmaz mallar, 3/E maddesinde tüketici tanımı ise "bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan ya da yararlanan gerçek ya da tüzel kişi" olarak tarif edilmiştir. Dava konusu taşınmaz her ne kadar tapuda mesken olarak geçmekte ise de bulunduğu binanın işhanı olup fiilen işyeri olarak kullanıldığı ve bu amaçla satın alındığı da anlaşılmaktadır.
Taşınmazın tapuda fiili duruma aykırı olarak mesken gösterilmesi davanın tüketici mahkemesinde görülmesini gerektirmez. Bu durumda davaya konu taşınmaz 4077 Sayılı Yasanın kapsamına girmemekte, davacı da yasanın öngördüğü anlamda tüketici olmamaktadır. Öyle olunca davaya bakmaya genel mahkemeler görevlidir. Mahkemece işin esasına girilip taraf delilleri toplanıp değerlendirilerek sonucuna uygun karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.


SONUÇ :

Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 30.03.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.