Mesajı Okuyun
Old 27-02-2019, 23:33   #1
Av.Mehmet_Ali

 
Varsayılan 6352 Sayılı Kanunun Geçici 1. Maddesi, Kamu Davasının Düşürülmesi

Merhabalar,
Yaklaşık 10 yıl önce birden çok sanıklı bir ceza davasında hakkında kamu davası açılan sanık delil yetersizliğinden beraat etmiş. Sanıklardan biri, suçun işlenmediğinin sabit olmasından dolayı beraat kararı almak için kararı temyiz etmiş!( Cumhuriyet Savcısının bozma talebi yok)
Dosya Yargıtay’dayken 6352 sayılı Kanun çıkıyor(02/07/2012). Yargıtay bu Kanunun geçici 1. maddesinin uygulanması gerektiği gerekçesiyle yerel mahkeme kararını bozuyor. Yerel mahkeme bozmadan sonra ilgili sanık hakkında 6352 sayılı Kanun uyarınca "kovuşturmanın ertelenmesi" kararı veriyor. Karar itiraz edilmeden kesinleşmiş.
Kanunda belirtilen 3 yıllık süre dolduktan sonra hakkında başkaca soruşturma veya kovuşturma kaydı olmayan sanık, kararı veren mahkemeye "suçun sanık tarafından işlenmediğinin sabit olması nedeniyle beraat kararı" almak için başvuruda bulunmuş. Yerel mahkemece verilen ek karar istinaf yolu açık olmak üzere kamu davasının düşürülmesi kararı.

Yani daha önce verilen "delil yetersizliğinden beraat" kararı "suçun işlenmediğinin sabit olması nedeniyle beraat" kararı verilmesi için temyiz edilmiş ve yapılan yargılamada önce kovuşturmanın ertelenmesi sonra kamu davasının düşürülmesine karar verilmiş.
Bu aşamada 6352 sayılı Kanunun geçici 1. maddesi uyarınca verilen kamu davasının düşürülmesi kararını istinaf etmenin sanık açısından hukuki bir faydası var mı? Suçun sanık tarafından işlenmediğinin sabit olması nedeniyle verilen beraat ile kamu davasının düşürülmesi kararlarının hüküm ve sonuçları aynı mıdır?
Cevaplar için şimdiden teşekkürler.


6352 Sayılı Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması ve Basın Yayın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkında Kanun.

Dava ve cezaların ertelenmesi
GEÇİCİ MADDE 1- (1) 31/12/2011 tarihine kadar, basın ve yayın yoluyla ya da sair düşünce ve kanaat açıklama yöntemleriyle işlenmiş olup; temel şekli itibarıyla adlî para cezasını ya da üst sınırı beş yıldan fazla olmayan hapis cezasını gerektiren bir suçtan dolayı;
a) Soruşturma evresinde, 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 171 inci maddesindeki şartlar aranmaksızın kamu davasının açılmasının ertelenmesine,
b) Kovuşturma evresinde, kovuşturmanın ertelenmesine,
c) Kesinleşmiş olan mahkûmiyet hükmünün infazının ertelenmesine karar verilir.
(2) Hakkında kamu davasının açılmasının veya kovuşturmanın ertelenmesi kararı verilen kişinin, erteleme kararının verildiği tarihten itibaren üç yıl içinde birinci fıkra kapsamına giren yeni bir suç işlememesi hâlinde, kovuşturmaya yer olmadığı veya düşme kararı verilir. Bu süre zarfında birinci fıkra kapsamına giren yeni bir suç işlenmesi hâlinde, bu suçtan dolayı kesinleşmiş hükümle cezaya mahkûm olunduğu takdirde, ertelenen soruşturma veya kovuşturmaya devam olunur.

.......