Mesajı Okuyun
Old 15-02-2009, 22:41   #1
duyurucu1

 
Mutlu Kahraman CMK avukatı ,ağır ceza mahkemesi hayetine karşı

1)BEYOĞLU 3.AĞIR CEZA MAHKEMESİNDE KAHRAMAN CMK AVUKATININ KAHRAMANLIK DESTANI

Her Şey bu Avukat Ömer Kavili’nin başının altından çıktı.Birde avukat-sanık.Şu anda ismini bilmiyorum.Ama ilerde muhakkak öğreneceğim.Öğle kaçarak saklanacağını sanmasın.Zamanımızda teknik ilerledi.Cep telefonunu dinleyerek,termal kameralarla ve uzaydan izlenen el izi ve suret takip etme cihazları ile bu sanık-avukatı muhakkak bulacağım.Bulacağım ve de hesap soracağım.

Birader sanık-avukat, senin nene lazım 13.11.2007 tarihinde Beyoğlu 3.Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanırken durup dururken ,her şey yolunda seyrederken kalkıp söz istemek?Hadi söz istedin şöyle adam gibi bir şeyler söyle.”Suçsuzum!”de “Tövbe billah bir daha yapmayacağım”de.

Ama sen ne yaptın?Kalktın söz istedin ve “Benim müdafiden yararlanma hakkım var”dedin

Güngörmüş yılların hakimleri “Ne diyor bu salak!”dercesine abandone olmuş vaziyette sana anlamsız anlamsız bakarlarken “Efendim ben müdafi olan avukatın yanında oturmak istiyorum”dedin.

Dedin de ,Cumhuriyet Savcısını da zor durumda bıraktın.Mütalaası soruldu.Ne desin şimdi savcı.?”Hayır bu sanık-avukat, oturduğu yerde otursun!Hatta ağzına da çarşıda tanesi 1TL den satılan koli bandı yapıştıralım mı desin?Hıı Söyle bakim?Koli bandı yapıştıralım mı desin?”

Koskoca savcı.Mecburen ne dedi?”Uygulamada ,katılanların yanında müdafilerinin bulunduğu,ancak sanığın avukatından ayrı bölümde oturduğu,ancak bu halin sanığın savunma hakkının kısıtlanmasını doğurma ihtimali bulunduğundan sanık müdafi ile birlikte oturmak istiyorsa buna müsaade edilmesi mütalaa olunur”dedi ve topu heyete attı.

Şimdi heyet ne desin?

”Gel benim yakışıklı güzel sanık-avukatım, seni Ömer kavilinin yanına oturtalım hatta altına bir de en pahalısından bir koltuk verelim mi desin?Hani sen bir daha sesini çıkartmasan verecekler.Ama sen artık yüz buldun ya gerisini de istersin.Kalkar bir sonraki duruşmada da “Efendim ben bu koltukta rahat edemiyorum.İllada ofisimdeki ata dede yadigarı alttan çivileri çıkmış,döşemesi yırtılmış ve arasından içinin kauçuğu görünen ,ayaklarından biri kırık olan koltuğumu isterim “diye tutturursun.

Heyet senin ve senin gibi avukatların huyunu suyunu çok iyi bildikleri için sana ve savcıya rağmen müdafiin olan o benim gibi sıra dışı avukata ne dedi?

”Olmaz sanık-avukat zinhar olmaz!Uygulama ve teamüller gereği sanığın yeri belirlenmiştir.Sanığın müdafisi ile her zaman görüşmesi mümkündür.Talebi halinde de müdafisi ile görüşmesine izin vereceğiz.Eğer izin vermezsek aha şuraya yazıyoruz-duvara çiziktirme işareti yaptılar-o zaman savunma hakkı kısıtlanıyor- demekte haklısınız.Biz duvara çiziktirdiğimize göre savunma hakkının kısıtlanması düşünülemez.Bu nedenle bu sıra dışı sanık ve avukatının talebini red ediyoruz.”dediler.

Hele sen sanık-avukat, sonra ne dediğini hatırlıyor musun?

Belki unutmuşsundur diye ben sana hatırlatayım;Kalktın ve koca heyetin bu kararına rağmen vatan millet nutku attıktan sonra kalktın avukatının yanına gidip oturdun.Olur mu be kardeşim?Bu olur mu?Koca heyete rağmen sen kalk ,senin gibi sıra dışı olan müdafiinin yanına otur.

Sonra ne oldu? Hızını alamadın kalktın ve Mahkeme heyetini hem tek tek hem de tümden red ettin(DEVAM EDECEK)