Mesajı Okuyun
Old 22-11-2006, 01:52   #1
Av. Başak SANCAR

 
Varsayılan İtİrazin İptalİ Davasinda Hukuk Ayibi!!!

Davalı vekili olarak katıldığım, Asliye Hukuk Mahkemesinde bugün sonuçlanan ve beni bir hukukçu olarak çok üzen bir itirazın iptali davası kararını ( "....... itirazın iptali ile takibin devamın, davalının %40 icra inkar tazminatına mahkum edilmesine ............." ) sizlerle paylaşmak istiyorum. Aşağıda sadece kararda yer alan bir kaç hukuki hatayı vereceğim.

Konu karışık olmakla birlikte, kısaca şöyle; müvekkil, yapımı devam eden bir kooperatifte, iş karşılığı anahtar teslimi alacağı daireyi davacıya 2000 yılında satıyor, aslında sadece üyelik devrediyor, çünkü o tarihte ne daire belli, ne de ortada tapu var. Davacı tüm hak ve vecibeleri ile birlikte kooperatif üyeliğini devralıyor. Müvekkil ile davacı ise, kendi aralarında "İbranamedir" başlıklı bir belge düzenliyorlar. İçeriğinde ".......... daire iş karşılığı anahtar teslimidir. Satın alan çevre düzenlemesine yönelik her hangi bir gidere karışmayacaktır. Kooperatifle doğacak her türlü uyuşmazlıkta satan sorumludur. Her hangi bir uyuşmazlıkta satış bedeli olan 90.000.-DM iade edilecektir..........." gibi düzenlemeler yer alıyor. 2001 yılında yani artık davacı kooperatif üyesi iken Yapılan Genel Kurulda, dairelerin iç işlerini tamamlamama ve herkesin zevkine göre yaptırmasına yönelik karar alınıyor. Davacı bu Genel Kurul kararına karşı tepkisiz kalıyor, iptaline yönelik dava,vs. yoluna gitmiyor, karardaki gibi dairesinin iç işlerini zevkine göre yaptırıyor, yani zımnen kararı kabul ediyor, müvekkile durumu bildirmiyor ve 2004 yılında nereden aklına geldiyse, davaya konu icra takibine girişiyor. Elinde tek bir belge, fatura,vs. yok. Gayet kabarık bir işlemiş faiz, ayrıca toplam alacağa %43 reeskont faizi talebi var, yani faize faiz de talep etmiş. Ve en önemlisi takibin sebebini "Cezai Şart" olarak açıklamış ve dayanağı da yukarıda açıklanan 2000 tarihli ibraname başlıklı belge. Borca, faize,vs. itiraz ettik, zamanaşımı itirazında da bulunduk.İtirazın iptali davası açtılar.


Davada da borcun esasına yönelik itirazlarımızı çok ayrıntılı bir şekilde yeniledik. Masraflara ilişkin belge sunamadılar, tanık dinletilmesine muvafakatımız olmadığı halde mahkeme tanık dinledi. Dairede keşif yapıldı. Hiçbir dayanağı olmayan bir bilirkişi raporu alındı,vs.,vs.....


Takip, ilamsız takip. Borcun aslına, faize itiraz var. Karşı (alacaklı) taraf Asliye Hukukta itirazın iptalini ve icra inkar tazminatı talep ediyor. Asıl alacak miktarı 1.700.-ytl.- takip toplamı 6.500.-ytl. Humk md. 1 uyarınca görevli mahkeme belirlenirken faiz ve feriler dikkate alınmaz, ancak görev itirazımız reddedildi.

BK. md. 101 uyarınca müvekkil temerrüde düşürülmemiş. Dolayısı ile ancak icra takibinden itibaren faiz işletilebilir. İşlemiş faiz yönünden itirazımızın iptali talebinin reddi gerekir.

Alacak likit değil. Satılan dairenin iç işlerine yapılan masraflara yönelik. Bilirkişi incelemesi ile yeniden rakam tespit edildi. Ayrıca müvekkil faize itirazında da haklı. İcra inkar tazminatına hükmedilemez.

Ve bunlar dışında da emin olun daha bir çok usul ve yasaya aykırılık sayabilirim. Tabii ki, tehiri icra talepli olara temyiz ediyorum.

Bir hukuk ayıbı olarak bilgilerinize sunulur. Yorumlarınızı bekliyorum.