Alıntı: Yazan Mustafa ÖZCAN Merhabalar... Yazsammı yazmasammı kararsız kaldım önce. 20 senelik bir tiryakilikten sonra sigarayı bıraktığım için duygu ve düşüncelerimi paylaşmak düşüncesiyle yazmaya karar verdim. 2005 yılı nisan ayında ağzımın içindeki o pis kokunun, vücudumdaki o kırgınlığın nedeninin sigara olduğundan kesin emin olduğum bir anda bırakıverdim sigarayı. Bir tane daha yakmadığım gibi rüyalarımda bazen içerken görürüm kendimi, kan ter ve korku içinde uyanırım. Yine nereden bulaştım ben lanete diye.. İçenler kusura bakmasın ama bunu biraz da irade meselesi saydım. Eğer sigara ile başa çıkamıyorsam hiç bir konuda iddialı konuşma hakkımın olmadığını düşündüm.. Sigaradan şikayet etmeyen hemen hemen hiç yok gibi. Kötülüğü konusunda koro halinde konuşuyoruz hemde aynı makamda.. İş bırakmaya gelince kimse kalmıyor ortada. Herkesin kendince inandırıcı bir bahanesi hazır.. Ama hiç biride inandırıcı değil. Sigara ekmek değil su değil. Asli hiç bir ihtiyaç değil. Hatta zevk vericiler içinde de listeye bile giremez bence. Çok daha zevkli işler var... Bence basit ve kötü bir alışkanlık ve irade zayıflığından başka bir şey değil sigara içmek. Sıradan günlük ilişkilerde sigara içenin ya da içmeyenin benim açımdan hiç bir farkı yok.. Örneğin sigara içen bir müvekkilin önüne kahve ile birlikte sigara yaktıysa kül tablası da koyarım. Ama iş yakın arkadaşlık ve dostluğa geldiyse sigara içen insanla ayrı odalarda gibi hissediyorum kendimi. Sigara içen hiç yakın arkadaşım kalmadı. Eşim zaten içmez. Niyeti olan arkadaşlar, sigara ile her hangi bir pazarlığa girmeden bu irade zayıflığı ürünü olan sigarayı derhal ve dönülmeyecek bir kararlılıkla hayatınızdan çıkarıp atın. Yok atamadıysanız bir ricam var. Eşiniz ya da arkadaşınız sigara içmiyorsa onunla program yapmadan en az yarım gün önceden itibaren sigara içmeyin lütfen. Sigara içtiğim dönemler için eşimden ve arkadaşlarımdan tekrar özür diliyorum. Ben kökten kurtuldum darısı niyetlenenlerin başına... Saygılarımla...

Ya Muzaffer Abi lütfen ya bi şey söle, ben evet sigara içmeyi özledim, bazen bıraktığımı sölediğim için pişman olduğum zamanlar oluyor, keşke diyorum evde içmeseydim, ara sıra dışarda işte içseydim kimseye çaktırmasaydım diye. Sinir oluyorum elimde değil, attım , bıraktım bi daha içmedim ya aferin size, tebrikler efendim, saygılar.

İradesiz filan ben çok zorlanıyorum. Bazen kime ne içecem dediğim oluyo, tiryakiliğin ifadesi size bile yalan sölemeyi düşündüğüm oluyo. Ama canım sigara istiyor işte. Yalan değil.

Sigara sağlıklı, bir kez eve, arabaya,işe alınıpta bulundurulan, güzel kokulu,bağımlılık yapmayan, genlerinize etkili olmayan, cildi bozmayan,( ya paketlerde yazıyo buraya neden yazmayım), cinsel fonksiyonları azaltmayan, bir çok hastalığın kaynağı olmayan, cezası olmayan her yerde içilen , herkesin içtiği bir şey olsaydı, ben hayatta bırakmazdım, kulaklarımdan bile çıkarttırdım dumanları.

Yine bekli de ara verir geri dönerdim ama şu var ki beni bağlayan tek şey,

OĞLUMA BIRAKTIM DEDİM VE SÖZ VERDİM.

Alıntı: Yazan Mustafa ÖZCAN Nur Hanım Sakin olun lütfen... Annem içtiğim dönemde bana zıkkım iç derdi Benimki o türden içen ve bırakmayı düşünen arkadaşlara hafif iğneleyici ve destekleyici bir mesajdı. Çuvaldızı kendime batırıyorum. İçtiğim ve bırakmayı düşündüğüm dönemde iradesizlik yapmışım. Atıvermek çok zor değilmiş. Arkadaşlara diyorumki ekmek değil su değil, atıvermek zor değil. Bakın o boğazdaki ılık rüzgar, akşamın ışıkları, içtiğiniz kahvedeki acımsı eksotig tad, karşınızdaki arkadaşınızın gözleri, aradaki muhabbettin tadı, hepsi sigaradan daha keyif verici bence. Yeterki algı oraya yoğunlaşsın ve hissedebilsin.. Boğazda ki o güzelim anın içindeki zevk verici 50 ayrıntının içinde sigaramıdır resmi tamamlayan. Bence hayır.. Bence sakin olun ve sakın sigara yakmayın, hele ki bahane benim yazım olmasın olurmu.? Saygılarımla...

Ben sakinim efendim, hatta kendimi elinden oyuncağı alınmış mahzun ve suskun bi çocuk gibi hissediyorum. İrade kelimesini, bağımlılık kelimesini, kötü alışkanlık, neden içersiniz ki kelimelerinden uzak tutmak istiyorum o kadar..

Aslında yazınıza bir daha baktım da o kadar da sinir bozacak bir şey yokmuş..Özür dilerim..

Ama size bakın bir faydasını söleyim bırakmamanın,


Benim çenemi kapatıyordu..

Ayrıca da Sn Gülümse tıbbi yardım isimli bir yazım ardı burda okudunuz mu bilmiyorum ? Bunu düşünce olarak kendime yakınlaştıramadım bir türlü..ama sizin için %100 etkili bir yöntem olduğu için mutluyum. Anlaşılan ben biraz zorlanacağım, ama vazgeçmeyeceğim, oh iyiki buraya yazıyorum, belkide sinir krizlerinin tepki almadığı tek forum alanı ..

Size çok teşekkür ediyorum.

İyi gidiyorum bencede , sayenizde. 16 gün oldu, ve ramazan ayı geldi, daha kolay olacak artık, en azından gözümün önünde uyaran olmayacak..

Ama nolur kötülerken yıllardır nefesimizle içimize çektiğimizi hatırlayıp, şimdi arkasından lanet yağdırır durumunda olmayalım.

Olumlu telkinler bekliyorum herkesten.

Napalım, alışkındım ve seviyodum ve keyif alıyodum, şimdi 16 günde tüh kaka diyemem, daha zamanı var...

Şahsınıza sölemediğim konusunu farkettiniz sanırım Sn Mustafa Özcan, herhangi bir anlatım sorunu yaşadıysam özür dilerim..

(sizin büronun adresi neydi madem kahve sigara ve kül tablası üçlüsü var.)