Mesajı Okuyun
Old 17-06-2008, 22:38   #2
Av.Ateş

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Habibe YILMAZ KAYAR
Araştırmaya katılanlar, uğradıkları duygusal tacizleri şöyle sıralıyor:

"Öz güveni yok etme, işe yaramadığını hissettirme, kişilik özelliklerine saldırı, cinsiyete dayalı suçlama, yalnız bırakma, kötüleme, sindirme, iş dışı yaşamını sorgulama, görmezden gelme, zorlama, bağırma, aileye ve yakınlara saldırı, aşağılama, istenmeyen işe zorlama, itibarı zedeleme, ekip içinde küçük düşürme, stres yaratma, sevmediğini gösterme, cinsel taciz, bedensel güç kullanma, hiç yerine koyma."
http://www.radikal.com.tr/Default.aspx?aType=Detay&ArticleID=881584&Category ID=79

Kendini çok eşitlikçi sanan ya da öyle geçinen birçok erkek/kadın farkında olarak/olmayarak kadın meslektaşlarına karşı bu tür tavırlar sergilemektedir. Kendimizden bir örnek vermemiz gerekirse -başkaları adına konuşmak istemem ama- kadın hakları ile alakalı bir sohbet esnasında eşitlikten yana olduğunu iddia eden meslektaşlarımızın dahi alaycı bakışlarıyla çok defa karşılaşırız. "Kadın örgütlerinde çalışan bayanlar evde kalmaya mahkumdur ki zaten genelde çirkin olurlar." cümlesini ben bizzat duydum ve maalesef ne diyeceğimi bilemedim.Staj yaptığım dönemde de en çok birlikte çalıştığım erkek arkadaşlarıma "siz" bana ise "sen" diye hitap edilmesi durumu ile karşılaştım ki hala zaman zaman karşılaşıyorum.

Saygılar ve tüm kadın çalışanlara kolaylıklar...