Mesajı Okuyun
Old 26-08-2004, 17:08   #17
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Varsayılan

KADIN ÖRGÜTLERİNDEN BAŞBAKANA AÇIK MEKTUP:


AB ÜYELİĞİ VE KADINLAR




SAYIN BAŞBAKAN,

Bildiğiniz gibi, 23 Ağustos’tan beri yazılı ve görsel medyada “AB’nin yeni
şartı KADINLAR” başlıkları yer almaktadır. ESASEN, bu başlık sanılanın
aksine, yeni bir konu DEĞİLDİR.


Sizden, Avrupa Birliğine üyelik konusunda göstermekte olduğunuz kararlı
tutumu, AB ve Kadın-Erkek eşitliği politikaları ile ilgili
yükümlülüklerimizi yerine getirme konusunda da göstermenizi talep ediyoruz.



ÇÜNKÜ,

10 Aralık 1999’da Helsinki Zirvesinde ‘ADAY ÜLKE’ ilan edildiğimiz tarihten
itibaren hazırlanan Katılım Ortaklığı belgeleri, 2. Ulusal Rapor ve
Komisyon’un hazırladığı 2. İlerleme Raporu’nda, kadın politikaları
konusundaki yükümlülüklerimiz ve taahütlerimiz açıkça belirlenmiştir.


KOPENHAG KRİTERLERİNE GÖRE
Kadın-Erkek politikalarına ilişkin yükümlülükler siyasi kriterler altındadır
ve “eşzamanlı”dır. Zaman sınırlıdır ve gereken süre içinde (Türkiye için
2004 sonu) yerine getirilmediği takdirde üyelik müzakerelerine başlamak
mümkün değildir. Aday ülkeler AB müktesebatına uyum sürecinde eşitlik
politikaları mevzuatına da, diğer alanlardaki mevzuata verdikleri önemi
vermek durumundadır. 1996 yılından başlayarak hazırlanan AB Kadın-Erkek
Eşitliği Yıllık Raporlarının ‘Genişleme’ başlıklı bölümlerinde, Avrupa
Parlamentosu ve Avrupa Komisyonu tarafından formüle edildiği şekliyle
“kadın-erkek arasında fırsat eşitliği sağlanmadan tam üyelik olamaz” ibaresi
açıkça yer almaktadır.


BU DURUMDA Türkiye’nin tam üyelik müzakerelerine başlaması için ACİLEN
YAPILMASI GEREKENLER:


14 Eylül 2004 tarihinde olağanüstü Genel Kurulda görüşülecek olan TCK
Tasarısında, namus cinayetleri, bekaret testleri ve cinsel yönelim konusunda
ayrımcılığın önlenmesi için yasal önlemlerin kadın örgütlerinin talepleri
doğrultusunda düzenlenmesi ve diğer konularda TCK Kadın Platformu’nun
eleştirilerinin göz önüne alınması;
İş Kanunu, kadın-erkek eşitliğine ilişkin AB direktifleri ile tam olarak
uyumlaştırılması,
Sosyal Güvenlik konusunda ayrımcı uygulamaların kaldırılmasını sağlayacak
düzenlemelerin hızla gerçekleştirilmesi
Kadın erkek eşitliği politikaları ve diğer sosyal politikalara yeterli
kaynağın ayrılması,
Kadının Statüsü ve Sorunları Genel Müdürlüğü Teşkilat Yasasının
gecikmeksizin çıkarılmasıdır.
----------------

TCK TASARISI VE KADINLAR


14 Eylül’de TBMM’de görüşülmeye başlanacak olan Türk Ceza Kanunu Taslağı,
kadınların insan haklarını ihlal eden ve demokratik hukuk devleti
normlarıyla uyuşmayan düzenlemeler içeriyor.



Tasarı üzerinde bugüne kadar yapılan değişiklikler, kadınların taleplerini
karşılamıyor. Tasarı, kadın kuruluşlarının görüşlerini ve Türkiye’nin
uluslararası taahhütlerini göz ardı ederek, bu haliyle yasalaşırsa,
kadınlara uygulanan ayırımcılık ve insan hakları ihlalleri devam edecek.

Türkiye’de insanların hak ve özgürlüklerini koruyacak, eşitlikçi ve çağdaş
bir ceza kanunu çıkartmayı hedefleyen TCK Reformu’nun amacına ulaşması için
kadınlar,

§ bekaret testlerinin tamamen yasaklanmasını,

§ 15-18 yaş arası gençlerin rızaya dayalı cinsel ilişkilerine
getirilen yaptırımların kaldırılmasını,

§ “Müstehcenlik” maddesindeki ifade hürriyetini kısıtlayıcı
ifadelerin çıkartılmasını

§ “Ayırımcılık” maddesine “cinsel yönelim” ifadesinin tekrar
eklenmesini ve

§ “Nitelikli İnsan Öldürme” maddesine alınan “töre saiki” ifadesinin
“namus saiki” olarak değiştirilmesini istiyorlar.



NAMUS CİNAYETLERİ: TCK Tasarısı’na alınan “töre cinayeti” ifadesi,
ülkemizde işlenen bütün namus cinayetlerini kapsamıyor. Erkek egemen
toplumun çarpık namus anlayışı yüzünden işlenen namus cinayetleri yeni
yasada da korunmaya çalışılıyor. Kadınlar, yeni TCK Tasarısı’nın “Nitelikli
İnsan Öldürme” maddesine alınan “töre saiki” ifadesinin “namus saiki” olarak
değiştirilmesini talep ediyorlar.



BEKARET KONTROLLERİ: Bekaret kontrolleri, basında iddia edilenin aksine,
yasaklanmadı. Yeni TCK bekaret testlerini yetkili hakim ya da savcının
kararına bağlıyor ama, tasarıya eklenen Reşit Olmayanla Cinsel İlişki
maddesi, yeni bekaret kontrollerine zemin hazırlıyor. Bu yeni madde
sayesinde, bekaret testi için hakim ya da savcı kararı çıkartmak artık çok
kolaylaştırılıyor. Madde ayrıca bekaret kontrolü için mağdurun onayını
gerekli görmüyor ve bekaret testini uygulayan sağlık personeline de hiçbir
yaptırım getirmiyor. Kadınlar TCK’daki Genital Muayene maddesinin bekaret
kontrollerini açıkça yasaklayacak şekilde düzenlenmesini talep ediyorlar.



REŞİT OLMAYANLA CİNSEL İLİŞKİ: TCK Tasarısı’na eklenen bu madde, 15-18 yaş
arası gençlerin kendi rızalarıyla girdikleri ilişkilere hapis cezası
getiriyor. Dünyanın hiçbir ülkesinde görülmemiş bu uygulama aynı zamanda,
Türkiye’nin taraf olduğu Çocuk Hakları Sözleşmesi ve İnsan Hakları Evrensel
Beyannamesi’yle de çelişiyor. Kadınlar bu maddenin TCK Tasarısı’ndan
çıkartılmasını talep ediyorlar.



AYIRIMCILIK: Tasarı’nın Ayırımcılık maddesi kişilerin bazı ekonomik
haklarını koruyor ve eşcinsellere yapılan ayrımcılığa bir yaptırım
getirmiyor. Kadınlar, bu maddeye, eşcinsellere uygulanan ayrımcılığı
engellemeyi amaçlayan “cinsel yönelim” ifadesinin eklenmesini ve maddenin
kişilerin “siyasi, ekonomik ve sosyal” haklarını kapsayacak şekilde
düzeltilmesini talep ediyorlar.



MÜSTEHCENLİK: Hiçbir tanımı olmayan, belirsiz bir Müstehcenlik maddesi ile,
örneğin aile içi cinsel taciz konusundaki yayınlara ya da cinsel eğitim
amacıyla kullanılan kitapçıklara bile yasak getirilebilir. Kadınlar ifade,
yayın, eğitim ve basın özgürlüğünün keyfi olarak engellenmesine zemin
hazırlayan bu maddenin, ifade özgürlüğünü kısıtlamayacak şekilde yeniden
düzenlenmesini talep ediyorlar.



TCK KADIN PLATFORMU ADINA
KADININ İNSAN HAKLARI YENİ ÇÖZÜMLER VAKFI,