Mesajı Okuyun
Old 10-10-2007, 11:01   #4
Av.Y.Selim ÜSTÜN

 
Varsayılan

Sayın meslektaşım. Her ne kadar sigorta şirketi bu tür bir tavıra girsede
1- Şirket çalışanının davada verdiği ifade zayıf bir takdiri delildir. Herşeyden önce tarafsızlığı yoktur. Hatta(tanık olarak dinlense bile )yemin altında dinlenemeyeceği kanaatindeyim.
2- Sigorta şirketinin dayandığı konu müvekkilinizin sigorta şirketini dolandırmaya çalıştığı savıdır. Böyle bir durumda sigorta şirketinin yapması gereken bunu Ceza yargılaması konusu haline getirmek ve hukuk mahkemesinden cumhuriyet savcılığı evraklarının veya ceza davası açıldıysa ceza davasının neticesini bekletici mesele yapmasını istemektir.Aksinin düşünülmesi halinde; (ki ne yazıkki çok nadir olmakla beraber aksi durumlar olmaktadır.)

"hukuk mahkemesi cezai mesuliyet arzeden bi konuda yargılama yapacak ve kesin hüküm oluşturacaktır. Bu kesin hükümde tespit edilen maddi vakıalara dayanılarak (Muhtemelen mahkeme yargılama sonunda suç duyurusunda bulunacaktır)ta müvekkilinize ceza verilecektir." Bu ise anayasa ve ceza hukukunun en önemli ilkelerinden olan tabii hakim ilkesine aykırı bir uygulamadır.Ne yazık ki benzer bir uygulama farklı bir konuda bir müvekkilime karşı söz konusu oldu.

Saygılarımla..