Mesajı Okuyun
Old 05-06-2008, 08:07   #9
halit pamuk

 
Varsayılan

Sayın Yücel Kocabaş'a katılıyorum. Ayrıca Delillerin takdirinde hataya düşülmüş olması nedeniyle kanun yararına bozma yoluna gidilmesi durumunda sonuç alınmaz diye düşünüyorum.

YARGITAY
2. HUKUK DAİRESİ
E. 1995/1564
K. 1995/2924
T. 14.3.1995
• ADALET BAKANLIĞI TEKLİFİ ( Yargıtayca İncelenmeksizin Kesinleşen Hükümlerin Bakanlığın Göstereceği Lüzum Üzerine Cumhuriyet Başsavcısı Tarafından Kamu Yararına Temyiz Olunması )
• DELİL TAKDİRİ ( Dava Konusu Olaya İlişkin Delillerin Takdirinde Hataya Düşülmüş Olmasının Yazılı Emir Yoluyla Bozma Sebebi Olamaması )
• YAZILI EMİR ( Dava Konusu Olaya İlişkin Delillerin Takdirinde Hataya Düşülmüş Olmasının Yazılı Emir Yoluyla Bozma Sebebi Olamaması )
1086/m.272/7,427/6
743/m.88
ÖZET : Kesin olarak verilen hükümlerle niteliği bakımından yürürlükteki hukuka aykırı bir sonucu ifade eden ve Yargıtayca incelenmeksizin kesinleşmiş bulunan hükümler, Adalet Bakanlığının göstereceği lüzum üzerine Cumhuriyet Başsavcısı tarafından kanun yararına temyiz olunur.
Temyiz isteği Yargıtayca yerinde görüldüğü takdirde, hüküm kanun yararına bozulur. Bozma hükmün hukuki sonuçlarını kaldırmaz. Dava konusu olaya ilişkin delillerin takdirinde hataya düşülmüş olması yazılı emir yoluyla bozma sebebi olmaz.
DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hükmün kanun yararına bozulması Adalet Bakanlığının yazısı üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından istenilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
KARAR : "Kesin olarak verilen hükümlerle niteliği bakımından yürürlükteki hukuka aykırı bir sonucu ifade eden ve Yargıtayca incelenmeksizin kesinleşmiş bulunan hükümler, Adalet Bakanlığının göstereceği lüzum üzerine Cumhuriyet Başsavcısı tarafından kanun yararına temyiz olunur" ( HUMK. 427/6 )
"Temyiz isteği Yargıtayca yerinde görüldüğü takdirde, hüküm kanun yararına bozulur. Bozma hükmün hukuki sonuçlarını kaldırmaz" ( HUMK. 272/7 ).
Kanun metninde açıkça belli olduğu üzere, yazılı emir yolu ile bozma isteğinin amacı somut hükmü düzeltme olmayıp mer’i hukukun yorumunda ve uygulanmasında düşülen yanılgıyı ortaya çıkarmak ve yayımlamak suretiyle hakimlerin dikkatini bu noktaya çekmektir.
Şu halde Adalet Bakanlığının ve Cumhuriyet Başsavcılığının işe müdahaleleri ve fevkalâde kanun yolu olan yazılı emir yoluna gidilebilmesi için kanuna aykırılığın çok ciddi boyutta ve genel uygulamada yer alabilecek nitelikte olması gerekir. Somut olaya has ve takdirde ulaşılan sonuçları bu nitelikte kabul etmek mümkün olmadığından açık bir hata teşkil etmediği sürece delil takdirine yönelik bozma isteklerinin kabulü ve hükmün Hukuk Muhakemeleri Kanununun 427/6-7 maddesi uyarınca bozulması mümkün değildir.
İncelenen kararda mahkeme ortaya konan delilleri takdir ile Medeni Kanunun 88.maddesinde gösterilen koşulların oluşmadığını belirlemiş olduğuna göre yukarıda açıklanan nitelikte olmayan temyiz isteğinin reddi gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan sebeplerle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 427/6.maddesi uyarınca vaki bozma isteminin REDDİNE oybirliğiyle karar verildi.14/03/1995