Mesajı Okuyun
Old 03-06-2008, 13:59   #2
Gamze Dülger

 
Varsayılan

Sayın meslektaşım,

Anlaşmalı boşanma olarak açılmış bir dava,mahkeme tarafından RESEN,şiddetli geçimsizlik sebebiyle boşanma davasına dönüştürülemez.Eğer,anlaşmalı boşanma hususunda anlaşılamamışsa hakim 166/1 hükmüne göre "Evlilik birliğinin temelinden sarsılması " hususu ispatlanmalı ve bu takdirde karar vermelidir.

Yazılı emirle bozma şartlarının (kanuna aykırı karar ve hükmün temyiz edilmeksizin kesinleşmiş olması şartları ) gerçekleştiğini ve "yazılı emirle bozma " talebinizi ihbar olarak Adalet Bakanlığı'na yapmanız gerektiğini düşünüyorum.
aşağıda "yazılı emirle bozulmuş anlaşmalı boşanma davası " örneği sunuyorum.

Saygılarımla

T.C.

YARGITAY

2. HUKUK DAİRESİ

E. 2006/18361

K. 2007/6831

T. 26.4.2007

• BOŞANMA ( Taraflar Arasındaki Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsıldığı Hususunun İspatlanamaması ve Bir Yıllık Sürmüş Evlilik Şartının da Gerçekleşmemiş Olması - Reddi Gereği )

• EVLİLİK BİRLİĞİNİN TEMELİNDEN SARSILDIĞININ İSPATLANAMAMASI ( Bir Yıllık Sürmüş Evlilik Şartının da Gerçekleşmemiş Olması - Anlaşmalı Boşanma Davasının Reddedileceği )

• ANLAŞMALI BOŞANMA ( Bir Yıl Sürmemiş Evlilik - Taraflar Arasındaki Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsıldığı Hususunun İspatlanamaması/Davanın Reddi Gereği )

4721/m. 166


ÖZET : Taraflar arasındaki evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı hususunun ispatlanamamış olması, Türk Medeni Kanununun 166 ncı maddesinin üçüncü fıkrasında öngörülen bir yıllık süre şartının da gerçekleşmemiş olması nedeniyle boşanma davasının reddine karar verilmesi gerekir. DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hükmün kanun yararına bozulması Adalet Bakanlığının yazısı üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından istenilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 166 ncı maddesinin birinci fıkrasında evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede sarsılmış olması halinde eşlerden her birinin boşanma davası açabileceği hüküm altına alınmıştır.
İncelenen dosyada, taraflar arasındaki evlilik birliğinin temelinden sarsıldığına ilişkin bir delil ileri sürülmediği, ancak tarafların boşanma hususunda anlaştıkları görülmektedir.
Anılan Kanunun 166 ncı maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan hükümde, en az bir yıl sürmüş evliliklerde eşlerin birlikte başvurması ya da bir eşin diğerinin davasını kabul etmesi halinde evlilik birliğinin temelinden sarsılmış sayılabileceği öngörülmüştür.
Dosyada mevcut nüfus kaydından, tarafların 2/12/2004 tarihinde evlendikleri anlaşılmış olup, dava tarihine göre henüz bir yıllık yasal süre dolmamıştır.
Mahkemece, taraflar arasındaki evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı hususunun ispatlanamamış olması, Türk Medeni Kanununun 166 ncı maddesinin üçüncü fıkrasında öngörülen bir yıllık süre şartının da gerçekleşmemiş olması nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ : Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 427/6. maddesine dayalı kanun yararına bozma isteğinin açıklanan sebeple kabulü ile hükmün sonuca etkili olmamak üzere BOZULMASINA, 26.04.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.


T.C.

YARGITAY

2. HUKUK DAİRESİ

E. 2006/17188

K. 2007/6041

T. 11.4.2007

• ANLAŞMALI BOŞANMA ( Hakim Tarafların ve Çocukların Menfaatlerini Gözeterek Anlaşmada Gerekli Değişiklikleri Yapabileceği )

• HAKİMİN SÖZLEŞMEYE MÜDAHALESİ ( Anlaşmalı Boşanmalarda Tarafların ve Çocukların Menfaatlerini Gözeterek Anlaşmada Gerekli Değişiklikleri Yapabileceği )

• SÖZLEŞMEDE DEĞİŞİKLİK ( Anlaşmalı Boşanmalarda Hakimin Yaptığı Değişiklikler Taraflarca Kabul Edilirse Türk Medeni Kanunu 166/3 Uygun Bulmazlarsa 166/1. Maddesine Göre Deliller Araştırılıp Bir Hüküm Kurulması Gereği )

4721/m.166


ÖZET : Anlaşmalı boşanmalarda hakim, tarafların ve çocukların menfaatlerini gözeterek anlaşmada gerekli değişiklikleri yapabilir. Yapılan değişiklikler taraflarca kabul edilirse, Türk Medeni Kanunu 166/3, uygun bulmazlarsa aynı Kanun'un 166/1. maddesine göre deliller araştırılıp bir hüküm kurulmalıdır.
DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup, gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Türk Medeni Kanunu'nun 166/3. maddesine dayalı boşanma davasında hakim, tarafların ve çocukların menfaatlerini gözönünde tutarak bu anlaşmada gerekli gördüğü değişiklikleri yapabilir. Bu değişikliklerin taraflarca da kabulü halinde boşanmaya hükmolunur. Taraflarca hazırlanan protokolde belirlenen çocukla kişisel ilişki süreleri değiştirildiği halde, bu hususta tarafların onayı alınmadığı gibi, protokolde yer verilen taşınmaz mal hakkında da bir hüküm kurulmamıştır. Anlaşma protokolünde mahkemece yapılan değişiklik hakkında tarafların görüşü sorulmalı, uygun bulmaları halinde Türk Medeni Kanunu'nun 166/3. maddesi çerçevesinde; uygun bulmamaları halinde ise, taraflardan Türk Medeni Kanunu'nun 166/1. maddesine göre delilleri sorulup, bu çerçevede bir hüküm oluşturulması gerekirken yazılı olduğu şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın açıklanan sebeple ( BOZULMASINA ), temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11.04.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.

T.C.

YARGITAY

2. HUKUK DAİRESİ

E. 2006/12011

K. 2006/18556

T. 28.12.2006

• ANLAŞMALI BOŞANMA ( Evlilik Tarihinden Dava Tarihine Kadar 1 Yıllık Süre Geçmiş Olması Şartı )

• SÜRE ŞARTI ( Anlaşmalı Boşanmaya Karar Verilebilmesi İçin Evlilik Tarihinden Dava Tarihine Kadar 1 Yıllık Süre Geçmiş Olması Gereği )

• BOŞANMA DAVASI ( Anlaşmalı Boşanmaya Hükmedilebilmesi İçin Evlilik Tarihinden Dava Tarihine Kadar 1 Yıllık Sürenin Geçmiş Olması Şartı )

4721/m.166/3


ÖZET : İncelenen dosyada, taraflar arasındaki evlilik birliğinin temelinden sarsıldığına ilişkin bir delil ileri sürülmediği, ancak tarafların boşanma hususunda anlaştıkları görülmektedir. Dosyada mevcut nüfus kaydından, tarafların evlendikleri tarihten dava tarihine kadar bir yıllık yasal süre dolmamıştır. Mahkemece, taraflar arasındaki evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı hususunun ispatlanamamış olması, Türk Medeni Kanununun 166 ncı maddesinin üçüncü fıkrasında öngörülen bir yıllık süre şartının da gerçekleşmemiş olması nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hükmün kanun yararına bozulması Adalet Bakanlığının yazısı üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından istenilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Davacı tarafından 2/5/2002 tarihinde davalıya karşı açılan boşanma davasının kabulüne karar verildiği ve hükmün temyiz edilmeksizin kesinleştiği anlaşılmaktadır.
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 166 ncı maddesinin birinci fıkrasında, evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede sarsılmış olması halinde, eşlerden her birinin boşanma davası açabileceği hüküm altına alınmıştır.
İncelenen dosyada, taraflar arasındaki evlilik birliğinin temelinden sarsıldığına ilişkin bir delil ileri sürülmediği, ancak tarafların boşanma hususunda anlaştıkları görülmektedir.
Anılan Kanunun 166 ncı maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan hükümde, en az bir yıl sürmüş evliliklerde eşlerin birlikte başvurması ya da bir eşin diğerinin davasını kabul etmesi halinde evlilik birliğinin temelinden sarsılmış sayılabileceği öngörülmüştür.
Dosyada mevcut nüfus kaydından, tarafların 10/8/2001 tarihinde evlendikleri anlaşılmış olup, dava tarihine göre henüz bir yıllık yasal süre dolmamıştır.
Mahkemece, taraflar arasındaki evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı hususunun ispatlanamamış olması, Türk Medeni Kanununun 166 ncı maddesinin üçüncü fıkrasında öngörülen bir yıllık süre şartının da gerçekleşmemiş olması nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ : Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 427/6. maddesine dayalı kanun yararına bozma isteğinin açıklanan sebeple kabulü ile hükmün sonuca etkili olmamak üzere BOZULMASINA, 28.12.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.

T.C.

YARGITAY

2. HUKUK DAİRESİ

E. 2005/1637

K. 2005/3656

T. 10.3.2005

• ANLAŞMALI BOŞANMA ( En Az Bir Yıl Sürmüş Evliliklerde Eşlerin Birlikte Başvurması Ya da Bir Eşin Diğerinin Davasını Kabul Etmesi Halinde Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılmış Sayılabileceği )

• BOŞANMA ( Anlaşmalı - Hakimin Bizzat Tarafları Dinleyerek İradelerinin Serbestçe Açıklandığına Kanaat Getirmesi ve Tarafların Anlaşmalarını Uygun Bulması Gereği )

• EVLİLİK BİRLİĞİNİN TEMELİNDEN SARSILMASI ( En Az Bir Yıl Sürmüş Evliliklerde Eşlerin Birlikte Başvurması Ya da Bir Eşin Diğerinin Davasını Kabul Etmesi - Anlaşmalı Boşanma )

4721/m.166/3,184


ÖZET : 4721 sayılı TMK'nun 166/3. maddesi hükmüne göre, en az bir yıl sürmüş evliliklerde eşlerin birlikte başvurması ya da bir eşin diğerinin davasını kabul etmesi halinde evlilik birliğinin temelinden sarsılmış sayılabilir. Bu halde dahi boşanma kararı verilebilmesi için, hakimin bizzat tarafları dinleyerek iradelerinin serbestçe açıklandığına kanaat getirmesi ve boşanmanın mali sonuçları ile çocuklarının durumu hususunda taraflarca kabul edilecek düzenlemeyi uygun bulması gerekir.
DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hükmün kanun yararına bozulması Adalet Bakanlığının yazısı üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından istenilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 166/3. maddesi hükmüne göre, en az bir yıl sürmüş evliliklerde eşlerden birlikte başvurması ya da bir eşin diğerinin davasını kabul etmesi halinde evlilik birliğinin temelinden sarsılmış sayılabileceği öngörülmüştür. Bu halde dahi boşanma kararı verilebilmesi için, hakimin bizzat tarafları dinleyerek iradelerinin serbestçe açıklandığına kanaat getirmesi ve boşanmanın mali sonuçları ile çocuklarının durumu hususunda taraflarca kabul edilecek düzenlemeyi uygun bulması gerekmektedir.
Taraflar hazır bulunup, bizzat anlaştıklarını açıklamaz veya hakim, tarafların anlaşmalarını uygun bulmaz ise, taraflardan delilleri sorulup toplanması sonucunda evlilik birliğinin temelinden sarsılmış olup olmadığının Medeni Kanunun 184. maddesi çerçevesinde takdiri gerekirken, davacı ve davalı asil dinlenilmeksizin, taraf vekillerinin beyanına dayanılarak boşanma hükmü kurulması olması usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ : Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 427/6. maddesine dayalı kanun yararına bozma isteğinin açıklanan sebeple kabulü ile hükmün sonuca etkili olmamak üzere BOZULMASINA, 10.03.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.