Merhaba genç meslektaşım;

Şu anki hukuki durum aynen şöyledir:

1983 yılından evvel yapılmış el atmalardan dolayı kamu kurumları lehine bedelsiz olarak taşınmazın kamuya terkinine karar verilmekte.
Zira Anayasa Mahkemesi 2942 sayılı Kamulaştrıma Kanunu'nun 38. maddesini 2003 yılında iptal etmiştir. Bu karar resmi gazatede yayımlanana kadar 20 yıllık hak düşürücü süresi dolan (haliyle 1983 ve daha önceki el atmalar oluyor bu) el atmalardan dolayı malikler bir bedel talep edemiyorlar. Bu durumda siz kamulaştırmasız el atma davası açtıysanız davanız reddediliyor, belediye bedelssiz kamuya terkin davası açtıysa davaları kabul ediliyor.
Fakat, malikler aleyhine Türk mahkemelerinde verilen bu kararlar Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi nezdine defaaten taşınmış ve AİHM tarafından, mülkiyet hakkının dokunulmazığı gerekçesi ile, Türkiye defaaten tazminata mahkum edilmiştir.
Türkiye'nin AİHM nezdinde sürekli mahkum edilmesi durumunu nazara alan Bayındırlık ve İskan Bakanlığı bir kanun taslağı hazırlamış ve taslak bu aralar meclisin gündemine alınmayı beklemektedir.
Bu kanun taslağı sebebiyle de 38. maddeden kaynaklanan davalar Yargıtay'da karara bağlanmadan bekletilmektedir. Hatta bu kanun taslağının çıkması beklendiğinden, Yargıtay'da bu hususta yapılan tevhid-i içtihat toplantısı üç defadır ertelenmektedir. Yeni yapılacak toplantı da zannedersem temmuz ayına tehir edildi.
Hazırlanan kanun taslağı;
görülmüş ve malik aleyhine kesinleşmiş davalar da dahil, kamulaştırma yapılmadan el atılan tüm taşınmazların bedellerini, el atma tarihlerine bakılmaksızın, maliklerine ödemeyi içermektedir.
Onun için İBB'nin açtığı davada, gerek Bayındırlık ve İskan Bakanlığı'nın bu çalışmasının ve gerekse Yargıtay'ın tevhid-i içtihat kararının bekletici mesele yapılmasını isteyin ve zaman kazanın.
Arzu ederseniz aynı davada mukabil "kamulaştırmasız el atma nedeniyle bedel" davası da ikame edebilirsiniz. Dilerseniz de görülmekte olan davanın soncunu bekleyip ona göre kamulaştırmasız el atma davası açabilirisiniz.