Mesajı Okuyun
Old 06-02-2007, 00:38   #13
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Sayın Av. Armağan Konyalı, Av.Mehmet S.Dikici ve Admin,

Kazancı’dan aşağıdaki kararları buldum. Evet Yargıtay kararları o davaya ilişkin koşullara göre verilir; bazı kararlar çelişkilidir; bir ay içinde aynı konuda iki farklı karar mevcuttur. Ancak benim bulduğum kararlar bu konuda yerleşmiş bir görüşün olduğunu göstermektedir.
Sizin iddia ettiğiniz şekilde en azından Kazancı’dan karar bulamadım.

Mevzuatta ise 6570 S.Y. da hüküm bulunmadığı takdirde B.K. uygulanacağı hüküm altına alınmıştır. Sorudaki kavramlar mevzuatta bulunmamakta ve fakat çeşitli İBK larda bulunmaktadır. İlk mesajda belirttiğim gibi İBK lar; An.Mahkemesi’nin 6570 S.Y.nın 2 ve 3 üncü maddelerinin iptali üzerine 6570 S.Y. daki boşluğu doldurmak üzere ihdas edilmiştir.

B.K da bir boşluk yoktur. Bu nedenle de İBK bulunmamaktadır. Genel Hükümler yerine kira ile ilgili yasa maddesini dayanak yapabilir misiniz?

Yargıtay kararlarına itibar etmeyelim. Peki İBK ?

Saygılarımla

KARAR:1
T.C.
YARGITAY
3. HUKUK DAİRESİ
E. 2002/649
K. 2002/1160
T. 5.2.2002
• KİRA TESPİT DAVASI ( Dava Konusu Taşınmazın Musakkaf Olup Olmadığının Belirlenmesi )
• 6570 SAYILI YASANIN UYGULAMA ALANI ( Dava Konusu Taşınmazın Musakkaf Olduğunun Anlaşılması Durumunda 4531 Sayılı Yasa Uyarınca Kira Tespitinin Gerekmesi )
• MUSAKKAF TAŞINMAZIN KİRA PARASININ TESPİTİ ( 4531 Sayılı Yasanın Uygulanması )
• MUSAKKAF OLMAYAN TAŞINMAZ ( Sözleşmede Öngörülen Süre Sonunda Kira Sözleşmesini Sona Ermesi )
6570/m.11,1
1086/m.8
ÖZET : 6570 sayılı Gayrimenkul Kiraları hakkındaki Kanunun 1.maddesine göre; arsa olarak kiralanan ( musakkaf olmayan ) yerler bu kanun kapsamına girmemektedir. Ancak, dava konusu taşınmazın musakkaf olup olmadığı dosya kapsamından net olarak anlaşılamamaktadır. Bu nedenle mahkemece, dava konusu yerde yeniden keşif yapılmak suretiyle taşınmazın musakkaf olup olmadığının tesbit edilmesi gerekir.
Dava konusu taşınmazın musakkaf olduğu ve 6570 sayılı Kanun kapsamına girdiğinin anlaşılması halinde mahkemece 4531 sayılı Kanun uyarınca %10 oranında artırılmak suretiyle kira parası tesbit edilmelidir. Aksi halde, kiralanan taşınmazın musakkaf olmadığı anlaşılır ise, o takdirde taraflar arasındaki kira ilişkisinin Borçlar Kanunu hükümlerine tabi olduğu, kural olarak sözleşmede öngörülen süre sonunda kira akdinin sona erdiği kabul edilmelidir.
DAVA : Dava dilekçesinde kira parasının 1.1.2001 gününden başlayarak aylık 432.100.000 lira olarak tesbiti istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, dava dilekçesinde 1.1.2001 tarihinden itibaren aylık kira parasının 432.100.000 lira olarak tesbit edilmesini talep ve dava etmiş, mahkemece; hak ve nesafet kurallarına göre ( davacınında talebi dikkate alınarak ) karar verilmiştir.
Hükmü davalı vekili temyiz etmektedir.
Taraflar arasında imzalanan 1.1.2000 başlangıç tarihli ve 1 yıl süreli kira sözleşmesinde dava konusu mecurun "arazi, malzeme stok sahası" olarak kiraya verildiği anlaşılmaktadır.
6570 sayılı Gayrimenkul Kiraları hakkındaki Kanunun 1.maddesine göre; arsa olarak kiralanan ( musakkaf olmayan ) yerler bu kanun kapsamına girmemektedir.
Ancak, dava konusu taşınmazın musakkaf olup olmadığı dosya kapsamından net olarak anlaşılamamaktadır. Bu nedenle mahkemece, dava konusu yerde yeniden keşif yapılmak suretiyle taşınmazın musakkaf olup olmadığının tesbit edilmesi gerekir.
Dava konusu taşınmazın musakkaf olduğu ve 6570 sayılı Kanun kapsamına girdiğinin anlaşılması halinde mahkemece 4531 sayılı Kanun uyarınca %10 oranında artırılmak suretiyle kira parası tesbit edilmelidir.
Aksi halde, kiralanan taşınmazın musakkaf olmadığı anlaşılır ise, o takdirde taraflar arasındaki kira ilişkisinin Borçlar Kanunu hükümlerine tabi olduğu, kural olarak sözleşmede öngörülen süre sonunda kira akdinin sona erdiği kabul edilmelidir.
Bu halde de Hukuk Genel Kurulunun 13.5.1994 tarih ve 1994/3-174- 1994/336 sayılı kararında ifade edildiği üzere dava, HUMK'nun 8.maddesinde anılan kira sözleşmesine dayanan bir kira tesbiti davası olarak nitelendirilemez. Bu itibarla dava değeri dikkate alınarak Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olması nedeniyle görevsizlik kararı verilmesi gerekir.
Yukarıda açıklanan hususlar üzerinde araştırma yapılmadan eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
sonuç : Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 5.2.2002 gününde oybirliğiyle karar verildi.

KARAR:2T.C.
YARGITAY
13. HUKUK DAİRESİ
E. 2002/10519
K. 2002/12942
T. 28.11.2002
6570/m.1
• KİRA TESPİT DAVASI ( 6570 Sayılı Yasa Kapsamında Bulunan Taşınmazlar İçin Açılabileceği - Arsa Niteliğinde Taşınmazın Borçlar Kanunu Hükümlerine Tabi Olacağı )
• ARSA KİRASININ TESPİTİ ( Borçlar Kanunu Hükümlerine Tabi Olacağı - Tesbit Değil Ancak Tahliye Davası Açılabileceği )
• TAHLİYE DAVASI ( Arsa Niteliğinde Taşınmazın Borçlar Kanunu Hükümlerine Tabi Olacağı - Tesbit Değil Ancak Tahliye Davası Açılabileceği )
ÖZET : Kira tesbit davaları yasal olarak ancak 6570 sayılı yasa kapsamında bulunan taşınmazlar için açılabilir. Dava konusu taşınmaz arsa niteliğinde olduğu için 6570 sayılı yasa kapsamında olmadığından Borçlar Kanunu hükümlerine tabidir. Borçlar Kanununda da kiranın tesbitini düzenleyen herhangi bir hüküm bulunmamaktadır. Taraflar sona eren kira sözleşmesi sonunda anlaşamadıkları takdirde kira tesbit davası değil, ancak tahliye davası isteyebilir.
DAVA : Taraflar arasındaki kira tesbiti davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı Vakıflar İdaresi, 1.1.1999-31.12.1999 kira dönemi için aylık kiranın 700.000.000 TL olarak tesbitine karar verilmesini istemiştir.
Davalı kiracı şirket, yersiz açılan davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, aylık kiranın 258.720.000 TL olarak tesbitine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar arasındaki kira sözleşmesine konu olan taşınmaz arsa vasfındadır. Davacı, arsa vasfındaki taşınmazının kirasının arttırılması talebi ile bu davayı açmıştır. Kira tesbit davaları yasal olarak ancak 6570 sayılı yasa kapsamında bulunan taşınmazlar için açılabilir. Dava konusu taşınmaz arsa niteliğinde olduğu için 6570 sayılı yasa kapsamında olmadığından Borçlar Kanunu hükümlerine tabidir. Borçlar Kanununda da kiranın tesbitini düzenleyen herhangi bir hüküm bulunmamaktadır. Taraflar sona eren kira sözleşmesi sonunda anlaşamadıkları takdirde kira tesbit davası değil, ancak tahliye davası isteyebilir. Mahkemece bu hususlar gözardı edilerek yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ : Açıklanan gerekçe ile temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 28.11 2002 gününde oybirliğiyle karar verildi.

KARAR:3

T. 22.10.1990
• KİRA AKDİNİN SEBEPSİZ FESHİ ( Borçlar Kanununa Tabi Taşınmaz Kirasında )
• BORÇLAR KANUNUNA TABİ KİRA SÖZLEŞMESİ ( Akdin Sebep Göstermeden Feshi )
• ARSANIN KİRALANMASI ( Sözleşme Serbestisi Hükümlerine Tabi Olması )
• KİRALANANIN TAHLİYESİ TALEBİ ( Akdin Feshi İradesini de Kapsadığı )
818/m.19
ÖZET : Dava konusu taşınmazın 1.4.1985 başlangıç tarihli ve 4 yıl, 7 ay süreli sözleşme ile arsa olarak kiralandığı ve bu hali ile 6570 sayılı Kanuna tabi olmadığı mahkemenin kabulündedir. Uyuşmazlıkta 6570 sayılı Yasanın tatbik kabiliyeti bulunmadığına göre tamamen Borçlar Kanununun akit serbestisi ilkesine göre düzenlenmiş kira akdi hükümlerine tabidir. Karşılıklı borç doğuran kullandırma akitlerinden olan kira akdi ilişkisinin akdin süresi sonunda herhangi bir sebep gösterilmeksizin feshi mümkündür. DAVA : Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan tahliye davasına dair karar, bir kısım davacılar tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla; dosyadaki bütün kağıtlar okunup, gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Dava, arsa olarak kiralanan yerin tahliyesi isteminden ibarettir. Mahkeme; davayı reddetmiş; hüküm, davacılar tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, arsa olarak kiralanan taşınmazın 8.11.1989 tarihinde açtığı iş bu dava ile tahliyesini istemiştir.
Davalı, davayı kabul etmemiş, mahkeme taşınmazın 6570 sayılı Kanuna tabi olmadığını kabul ederek davayı reddetmiştir.
Dava konusu taşınmazın 1.4.1985 başlangıç tarihli ve 4 yıl 7 ay süreli sözleşme ile arsa olarak kiralandığı ve bu hali ile 6570 sayılı Kanuna tabi olmadığı mahkemenin kabulündedir. Uyuşmazlıkta, 6570 sayılı Yasanın tatbik kabiliyeti bulunmadığına göre tamamen BK.nun akit serbestisi ilkesine göre düzenlenmiş kira akdi hükümlerine tabidir. Karşılıklı borç doğuran kullandırma akitlerinden olan kira akdi ilişkisinin akdin süresi sonunda herhangi bir sebep gösterilmeksizin feshi mümkündür. 1.4.1985 başlangıç tarih ve 4 yıl 7 ay süreli olan akdin sonu 1.11.1989 tarihine rastlamaktadır. İİK.nun 272. maddesi ile akdin sonunu takip eden 1 ay içerisinde tahliye istenebileceği kabul edilmiştir. davada akdin sonunu takip eden bir aylık dönem içerisinde açılmıştır. Akdin süresiz hale dönüşmesi söz konusu değildir. Süresinde dava yoluyla ortaya konan fesih ve tahliye iradesi akitte başkaca bir fesih şartı öngörülmediğine göre hukuki sonuç doğuracağı düşünülmeden davanın reddedilmesi yukarıda yazılan esaslara aykırı görüldüğünden kararın bozulması gerekmiştir.
Kaldı ki, akit sona ermeden evvel davacı 27.3.1989 tarihli ihbarname ile akdi yenilemeyeceğini davalıya bildirmiştir. İhbarnamede ve dava dilekçesinde akdin feshinden bahsedilmemekle beraber tahliye istenmiştir. Tahliye kavramı feshi de içeren daha geniş bir kavramdır. Fesih iradesinin bu şekilde açıklanması mümkündür.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile HUMK.nun 428. maddesi uyarınca hükmün ( BOZULMASINA ), istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 22.10.1990 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

KARAR:4

T.C.
YARGITAY
1. HUKUK DAİRESİ
E. 2002/5594
K. 2002/6252
T. 15.5.2002
• ELATMANIN ÖNLENMESİ VE ECRİMİSİL ( Kiralanan Yerin 6570 Sayılı Kanun Kapsamı Dışında Olması ve Kira Süresinin Bitmiş Olması Nedeniyle Davanın Kabul Edilmesi Gereği )
• 6570 SAYILI YASAYA TABİ OLMAYAN ARSA ( Kira Süresinin Bitmiş Olması Nedeniyle Elatmanın Önlenmesi ve Ecrimisil Davasının Kabul Edilmesi Gereği )
• KİRA AKDİ ( Kiralanan Yerin 6570 Sayılı Kanun Kapsamı Dışında Olması ve Kira Süresinin Bitmiş Olması Nedeniyle Davanın Kabul Edilmesi Gereği - Elatmanın Önlenmesi ve Ecrimisil Davası )
4721/m.683
6570/m.1
ÖZET : Kiralanan yer 6570 sayılı Kanunun kapsamı dışında bulunduğundan, akit de sona erdiğinden elatmanın önlenmesi ve ecrimisilin tahsiline ilişkin davanın reddi yerinde değildir.
DAVA : Davacı tarafından, davalı aleyhine açılan davada, mahkemece verilen karar süresinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Dava, arsa niteliğindeki çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğine ilişkindir.
Taraflar arasında yapılan kira sözleşmesi 31.12.1986 tarihinde ek sözleşme ise, 31.12.1997 tarihinde sona ermiştir. Bu tarihten sonra, sözleşme usulüne uygun yenilenmediği gibi, bu süre için kira bedelleri de davacı idare tarafından alınmış değildir.
Hemen belirtmek gerekir ki; 6570 sayılı Kira Kanununa tabi olmayan arsa niteliğindeki taşınmazlarda, kira akdi belirlenen süre dolduktan sonra kendiliğinden sona erer. Nitekim taraflar arasında yapılan kira akdinin 16. maddesinde de bu yön açıkça belirtilmiştir.
Hal böyle olunca, fuzuli şagil durumuna düşen davalının elatmasının önlenmesine ve ecrimisile hükmedilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile red kararı verilmesi doğru değildir.

SONUÇ : Davacı vekilinin temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine 15.5.2002 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.