Mesajı Okuyun
Old 13-04-2011, 19:36   #4
Muhsin KOÇAK

 
Varsayılan

Şirket ortaklarının sermaye hisseleri oranında sorumluluklarına gidilebilmesi için öncelikle şirket tüzel kişiliği ve kanuni temsilcilerine gidilmiş olması ve haklarında aciz vesikasının düzenlenmiş olması zorunludur, ancak bu takip yolları denenmiş olduğunu varsayarak yazdığınız dönemlere ilişkin 6183 sayılı kanunun 102 ve 103 madde hükümleri doğrultusunda zamanaşımı süresinin dolmuş olması ihtimali yüksekolmakla birlikte vergi dairsinden şirket borcuna ilişkin bir hesap eksresi talep edilmelidir, zira vergi daireleri 5 yıllık zamanaşımını kesmek için son yıl ( icra memurları ) 5 tl gibi bir bedel mükellef adına ( Mükelleften tahsil edildiği varsayımı ile ) vezneye yatırmakta ve bu şekilde zamanaşımını kesmektedirler. bu eylem TCK 257 maddesi hükmü çerçevesinde suç teşkil etmekte ve haklarında suç duyurusunda bulunulmalı, verginin terkin edilmesi yolunda ( zamanaşımı ) idareye yazılı başvurulmalı, yazılı başvurunun reddi üzerine idari yargıda dava açılmalı ( bu aşamada her hangi bir ödeme emrinin tebliğ edilip edilmediğine de ayrıca bakımalıdır. Bu gün İzmir Kordon vergi dairsine bir şahsın yapılandırma kapsamında müracaatını yapmadan önce vergi dairesinden borç ekstresi istedim, borç ekstersi vermekten imtina eden müdür muavininin bilgisayar ekranında baktığımda 2003 ve öncesi yıllarına ait vergi borcunun zamanaşımına upramasını engellek için 5 tl yatırılmış olduğunu tespit ettim, mükellefin 200.000.- ( 49.000- Asıl, 151.000.- işlenmiş faiz ) suç duyurusunda bulunacağımı söyleyince, hesap ekstresini vermeyeceğini söymelesine karşılık yazılı olarak istemde bulundum, 15 günlük cevap süresi olduğunu söyleyip yazılı olarak cevaplayacaklarını söyledi, yazılı cevaplarını dikkate alıp suç duyurusunda bulunacağım.) Özellikle bu hususlara dikkat edilmesi gerektiğini geçen gün mali hukuk çalışma forumunda yazdım. Dolayısıyla zamanaşımına uğramış bir kamu alacağını hile yolu ile yeniden yasallık kazandırmanın suç olduğunu bilmiş olmalarına rağmen bu eylemi gerçekleştirenler hakkında suç duyurusunda bulunulmalıdır.
Yıldız Hukuk, sorusuna gelince tam olarak şirket ortağının şirket ortağı olduğu döneme ilişkin vergi borcundan (5766 sayılı Kanunun 3 üncü maddesiyle eklenen fıkra, Yürürlük: 06.06.2008) Ortağın şirketteki sermaye payını devretmesi halinde, payı devreden ve devralan şahıslar devir öncesine ait amme alacaklarının ödenmesinden birinci fıkra hükmüne göre müteselsilen sorumlu tutulur. 5766 sayılı kanun düzenlemesinden öenceki hükümler doğrultusunda sorumluluk zamanaşımına uğradığı düşünülmeli, borç ekstresinde yapılmış bir ödemenin olup olmadığı, şirketin takip edilmesi aşamasında kanunun 103 maddesindeki zamanaşımını kesen işlemlerin gerçekleşip gerçekleşmediği hususlarını irdelemelenmelidir.
aşağıdaki linkte yer alan makaleyi incelemeniz yararlı olabilir.
http://www.turkhukuksitesi.com/makale_666.htm