Mesajı Okuyun
Old 03-04-2012, 16:11   #6
üye7160

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
21.Hukuk Dairesi
Esas: 2010/3350
Karar: 2010/9541
Karar Tarihi: 07.10.2010
 
KURUM
İŞLEMİNİN İPTALİ İSTEMİ - ÖLEN EŞTEN DOLAYI DUL AYLIĞI BAĞLANMASI HALİNDE BABADAN BAĞLANAN YETİM AYLIĞININ KESİLİP KESİLEMEYECEĞİ - AYLIKLARDAN HANGİSİ FAZLA İSE O AYLIĞIN BAĞLANMASI GEREKTİĞİ - HÜKMÜN BOZULDUĞU
ÖZET: Olayda, mahkemece yapılacak iş; davacıya Bağ Kur emeklisi iken ölen eşinden ve babasından dolayı bağlanması gereken yetim aylıklarının Kurumdan ayrı ayrı sorularak, aylıklardan hangisi fazla ise davacıya o aylığın bağlanması gerektiği dikkate alınarak davacıya iki aylığın birlikte ödenmesi nedeniyle Kurum tarafından yapılan yersiz ödeme miktarından davacının sorumlu olduğu fazla ödemeyi belirleyip tespit etmek ve sonucuna göre karar vermektir.
(1479 S. K. m. 45, 46) (5510 S. K. m. 96)
Dava: Davac
ı, yetim aylığının kesilmesine ilişkin kurum işleminin iptaline, yeniden bağlanmasına, tahsil edilen miktardan davalı kurumdan istirdadına karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi M.Ç. tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Karar: Dava, Bağ-Kur sigortalısı iken ölen babasından dolayı yetim aylığı almakta olan davacıya, Bağ-Kur emeklisi iken sonradan ölen eşine dul aylığı bağlanması üzerine babasından aldığı yetim aylığının kesilmesine ilişkin Kurum işleminin iptali ile kesilen yetim aylığının ödenmesine devam edilmesi gerektiğinin tespiti ve haksız olarak tahsil edilen 9.747,20-TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı Kurumdan istirdadı istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kabulü ile davacı hakkında yapılan aylık kesme işleminin iptali ile kesilen ölüm aylığının kesildiği tarihten ödenmesi gerektiğinin tespitine davacıdan haksız olarak tahsil edilen 9.747,20 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, Bağ-Kur emeklisi iken 10.08.2002 tarihinde ölen babasından davacıya 01.01.2005 tarihinden geçerli olmak üzere yetim aylığı bağlandığı davacının daha sonra Bağ-Kur emeklisi iken 07.08.2004 tarihinde ölen eşinden de 26.02.2009 tarihli tahsis talebi gözetilerek geriye doğru 01.09.2004 tarihi itibariyle dul aylığı bağlandığı ve birikmiş aylıkların toplu olarak ödendiği, Kurumun 30.07.2009 tarihli yazısı ile davacının eşinden dul aylığı almakta olduğundan ayrıca babasından yetim aylığı alamayacağı gerekçesiyle babasından almakta olduğu aylığın kesildiği ve yersiz ödenen 9.747 20 TL'nin davacıdan geri alındığı anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlık Bağ-Kur emeklisi iken ölen babasından yetim aylığı almakta olan davacıya daha sonra Bağ-Kur emeklisi iken ölen eşinden dolayı da dul aylığı bağlanması halinde babadan bağlanan yetim aylığının kesilip kesilemeyeceği noktasında toplanmaktadır.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 1479 Sayılı Yasa'nın 45. maddesinin 02.08.2003 tarihinde yürürlüğe giren 4956 sayılı Yasa'nın 23. maddesi ile değişik (c) bendinde, ölen Sigortalının 42. madde gereğince saptanacak aylığının veya 44. madde gereğince saptanacak toptan ödeme tutarının on sekiz yaşını, orta öğrenim yapması halinde yirmi yaşını, yüksek öğrenim yapması halinde yirmi beş yaşını doldurmayan ve (18 yaşını doldurmayanlar hariç) bu Kanun ile diğer sosyal güvenlik kanunlar, kapsamında çalışmayan, bu kanunlar kapsamındaki çalışmalarından dolayı gelir veya aylık almayan veya yaşları ne olursa olsun çalışamayacak durumda malul olan çocuklarla, yaşları ne olursa olsun evli olmayan, evli olmakla beraber sonradan boşanan veya dul kalan ve bu Kanun ile diğer sosyal güvenlik kanunları kapsamında çalışmayan, bu kanunlar kapsamındaki çalışmalarından dolayı gelir veya aylık almayan kız çocuklarının her birine % 25'i, aylık veya toptan ödeme şeklinde verileceği açıkça belirtilmiştir.
Ölüm aylığının kesilmesini düzenleyen 1479 sayılı Yasa'nın 46. maddesinin 02.08.2003 tarihinde yürürlüğe giren 4956 sayılı Yasa'nın 24. maddesi ile değişik II. Fıkrasında da, sigortalının kız çocuklarına bağlanan aylıkların bu Kanun ile diğer sosyal güvenlik kanunları kapsamında çalışmaya başladıkları veya evlendikleri tarihi takip eden aylık ödeme tarihinden itibaren kesileceği, aylığın kesilmesine yol açan nedenlerin ortadan kalkması halinde, bu Kanun'un 45. maddesinin ikinci fıkrasının (c) bendi hükmü saklı kalmak şartıyla bu tarihi takip eden aylık ödeme tarihinden başlanarak yeniden aylık bağlanacağı, ancak evliliğin son bulması ile kocasından da aylık almaya hak kazanan kız çocuklarına bu aylıklardan fazla olanın ödeneceği bildirilmiştir.
Somut olayda sosyal güvenlik kuruluşlarına tabi bir çalışması bulunmayan davacıya ölen babasından dolayı 01.01.2005 tarihinden itibaren Bağ Kur
’dan yetim aylığı bağlandığı sonradan 07.08.2004 tarihinde Bağ-Kur emeklisi iken ölen eşinden de dul aylığı hak etmesi durumunda, 1479 sayılı Yasa'nın 46. maddesi uyarınca davacıya iki aylığın bir arada ödenmeye başladığı 01.01.2005 tarihi itibariyle fazla olan aylığın bağlanması gerekir. Hal böyle olunca 01.01.2005 tarihi itibariyle davacıya bağlanacak aylıklardan hangisinin fazla olduğu Kurumdan sorularak sonucuna göre Kurum işleminin denetlenmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olmuştur.
Yapılacak iş; 01.01.2005 tarihi itibariyle davacıya Bağ-Kur emeklisi iken ölen eşinden ve babasından dolayı bağlanması gereken yetim aylıklarının Kurumdan ayrı ayrı sorularak, aylıklardan hangisi fazla ise davacıya o aylığın bağlanması gerektiği dikkate alınarak davacıya iki aylığın birlikte ödenmesi nedeniyle Kurum tarafından yapılan yersiz ödeme miktarından davacının sorumlu olduğu fazla ödemeyi 5510 Sayılı Yasa'nın 96. maddesi gözetilerek belirleyip tespit etmek ve sonucuna göre karar vermektir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
Sonuç: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA 07.10.2010 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)