Konu: Ütopya....
Mesajı Okuyun
Old 25-07-2007, 15:33   #1
uye8490

 
Varsayılan

Ansızın dökülüverdi dudaklarından o dokuz harfli onulmaz sözcük..".Gidiyorum..."
"Yastığımın altında biriktirdiğim sevdalarımla düşlerimden başkaca bir şey bırakmadan sizlere.Varlığımla ağırlaşan günlerin kalabalığında bir silik bir çığlıktır artık adım.
Kül rengi dünyanızda maviye açılan kapının kilidini kırmak isteyişimdi ilk imkansız özlemim.Özlemlerimi sofranıza katık ederek gidiyorum.Kırgın değilim bu yüzden size.

Mayıs tadında yaşanacak sabahlara gülüşümü iliştirip, vermek isterdim oysa en uslanmaz şiirleri avuçlarınıza.Ama olmadı işte gidiyorum...Çığlıklarınıza ömrümü katarak.Umarsız bir gidiş değil elbet bu gidişim,bakışlarımın esen her rüzgarda yüzünüzdeki bozkırlara bir katre güzellik olarak düşeceği günler, bana değilse de sizlere çok yakındır.Anlamadınız diye kızmıyorum sizlere,hüzünlerden damıtılıp gelen sevinçler hep bir parça gecikmişlikle gelmiştir çünkü biliyorum.

Biraz çocuk kokmalı diyorum bu gidişim.Onları yani çocukları düşündükçe çiçeğe duran ağaçlarıma en uslanmaz yağmurları yağdırmalı.Ki bu yağmurların altında sulanarak güneş güneş olmuştur yüzyıllar boyu.

Çocuksuz bayram yerlerini kanıksayamayan gözlerim yüzüme döküleli kaç zaman oldu bilmiyorum artık.Kör bir kuyunun dibine gömdüm çünkü tüm yelkovanları.Şekersiz kalmış çocuklarla varsıl bayramlarda şekerlere düşman kesilmişliğim,çocuklara oyun yeri diye kardığım tüm mısralara onulmaz bir acıyı da iliştiriverdi bu yüzden. Acılığı bundandır belki şiirlerimin.....

Çocuklar...Çocuklar ...Çocuklar...Onların sevinçleriyle boyanır gökkuşakları,dünya onların gülüşüyle aydınlanır.Ve onların hüzünleri,yoklukları,yalınayaklarıyla ayrılır yüreğim atom parçacıklarına...Üzerime yağdırıp durduğunuz gecelerden dolayı sizlere bir parça bile kırılmayan ben çocuklardan esirgediğiniz gülüşlerinizden,uçurtmalarına bulaştırdığınız uçurum karası kabuslarınızdan,bir bahar sabahı oyuncaklarına sıçrattığınız histerik çığlıklarınızdan dolayı kızgınım size...
Sade ve sessiz olsun istedim gidişim.Süsten ve şaşaadan uzak bir gidişin yürekte yarattığı girdabı bilmiyor değilim,o girdaplarda nasıl nasıl dirhem dirhem kaybolur insan...Ne sizi girdaplara yem etmek ne de yüreğinizi bir savaş alanına çevirmek isterim.Ama sessiz sedasız gidişimin güncesini tutan çocuk,dönüşümün resmini çizemezsse bile çocuk cıvıltılarıyla boyalı bayramların resmini mutlaka çizecek bir gün yüreğinin en mavi yerine.Bu da benim son imkansızım."