Mesajı Okuyun
Old 30-07-2006, 19:57   #35
Av.Ömer KAVİLİ

 
Varsayılan Üzülmek ! ! !

Sayın "mthin" ve "eliferdogan",

Duygu dolu iletilerinizi paylaşmanıza teşekkür ederim.

Bu arada "üzülmek" konusunda bir iki söz etmek istiyorum:
Benim hakkımdaki soruşturma sırasındaki soruşturmacı savcı sözlü olarak bana bir soru yöneltmişti :

Soru : Mahkemeye hakaret etmek amacıyla yazdığınız dilekçeyi mahkemeye neden vermiştiniz, açıklayın ?

Ben bu sorunun öncelikle tutanaklara böylece yazılmasını isteyip direndikten sonra, bu soru tutanaklara değişik biçimde yazdırıldı.

Yanıt : Bu soruya bu haliyle muhatap olmak beni üzmektedir, ancak soruşturmanın sonuna kadar yürütülmesini istiyorum.

Benim bu cümlem soruşturma ön izin aşamasında Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Gen. Md.'ne yazılan üst yazıda aynen yer aldığını gördüm.

Sonra, suç iddiasının en esaslı belgesinin ASLININ soruşturmacılar tarafından ilgili mahkemesinden getirtilmesini isteyen dilekçemi vermiş olmama rağmen bu belge getirilmedi, iddianame iade edilmedi ve dava açıldı.

Duruşmada söz alarak : "Sayın mahkeme üyeleri, benim İKİNCİ KEZ alınan ifade tutanağı ikinci sayfasında ve bakanlığa yazılan üst yazıda yazılan konuda açıklamak yapmak istiyorum. ŞÖYLE Kİ,Ben bana sorulan soruya bu haliyle muhatap olmak beni üzmüştür ... Beni üzen husus, kendi durumum değil, bana sorulan sorunun ceza hukuku temel ilkelerine aykırı biçimde sorulmasıdır. CEZA MUHAKEMESİNDE KİŞİYE KENDİNİ SUÇLAYICI SORU SORULMASI YASAĞININ ÇİĞNENMESİNE ÜZÜLMÜŞTÜM" dedim.

Şimdi düşünelim,
CMK m.170 ve m.174 kurallarına ve genel hukuk ilkelerine uymadan yürütülecek soruşturma ve kovuşturmalar, ilgilisini mi yoksa hukukçu kimliği taşıyanları mı üzmeli ?

Selamlar.

Ömer KAVİLİ
Hukukçu, Yeni sanık