Mesajı Okuyun
Old 05-04-2011, 18:22   #514
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Engin EKİCİ
RÜYA DAVASI

SAMSUN’da emekli öğretmen, 54 yaşındaki Hasan Sancak, 2000 yılında gördüğü bir rüyayı notere onaylatmasından 6 yıl geçtikten sonra televizyonlarda bir meşrubat firmasının reklam filmini görüp, senaryo haline getirdiği metin için ’Benim rüyamı çaldılar’ diyerek telif haklarına tecavüz iddiasıyla açtığı 7 bin TL’lik tazminat davasında bilirkişi rahor hazırladı. Mahkemenin talebi üzerine bilirkişiye gönderilen rüya metni ve reklam senaryosunda yapılan inceleme sonucunda, Sancak’ın rüyası ile reklam senaryosunun benzer olmadığı belirtildi. Sancak, bilirkişi heyetinin raporuna itiraz edeceğini söyledi.
17:10 | 05 Nisan 2011
Alaçam İlçesi’nde oturan Hasan Sancak gördüğü rüyayı 1 Aralık 2000 tarihinde reklam senaryosu olabileceği iddiasıyla Samsun’un Bafra İlçesi’nde 2’nci Noterliği’nde tutanakla tespit ettirdi. 3 çocuk babası Hasan Sancak başka hiç kimsenin bunu kullanmaması için de altına ’İş bu rüya metninin hiçbir bilgisayar, internet ve benzeri şirket tarafından tamamı ya da bir bölümü sahibinden izin alınmadan televizyon ya da radyoda reklam haline getirilerek oynanamaz ve oynatılamaz’ şerhini koydurttu. 6 yıl sonra rüyasını anlatan metnin bir meşrubat firması tarafından reklam filminde kullanıldığını iddia eden Sancak, 2006 yılı Nisan ayında Samsun Cumhuriyet Savcılığına giderek noter onaylı rüyasının çalındığını öne sürerek suç duyurusunda bulundu. Ardından 3’ncü Asliye Hukuk Mahkemesi’ne 7 bin TL’lik tazminat davası açtı. Dava sürerken mahkeme geçen Ekim ayında dosyayı Ankara Fikri ve Sinai Haklar Hukuk Mahkemesi’ne gönderip, fikri ve sinai alanda, ayrıca iletişim ve reklamcılık konusunda uzman bilirkişilerin bulunduğu üçlü heyetten tarafların iddialarını tartışır rapor hazırlanmasını istedi.

NOTER ONAYLI OLDUĞU İÇİN ESER OLDU

Bugün yapılan duruşmada bilirkişi heyeti tarafından gönderilen rapor okundu. Bilirkişi heyeti rüya metni ve reklam senaryosunda yapılan incelemede, "Davacıya ait noter onaylı metnin FSEK (Fikir veSanat Eserleri Kanunu) hükümlerine göre eser vasfını haiz olduğu, davacının eser sahibi sıfatı bulunduğu, dava konusu reklam filminin senaryosunun ise davacı eseri ile aynı veya benzer olmadığı bu nedenle davacının mali haklarına tecavüz vuku bulmadığı kanaat ve sonucuna ulaşılmıştır" denildi.

HUKUK MÜCADELESİNE DEVAM

Duruşma çıkışı açıklama yapan emekli öğretmen Hasan Sancak, bilirkişi heyetinin raporuna itiraz edeceğini anlatırken şöyle dedi: "İkisi de rüya senaryosu. Ben rüyayı yatakta görüyorum. Reklamdaki genç koltukta rüya görüyor. Ben rüyamda yattığım yerden kalkıyorum. Reklamdaki genç de yattığı yerden kalkıyor. Ben bulunduğum yerden kalktıktan sonra bir şey arıyorum. O da bir şey aramaktadır. Benim açlık ihtiyacım var. Reklamdaki gencin susuzluk ihtiyacı var. Ben buzdolabının kapağını açıp yiyecek arıyorum. Reklamdaki genç buzdolabında içecek arıyor. Ben buzdolabında yiyecek bulamıyorum. O da içecek bulamamaktadır" diyerek, "Aramam devam etmektedir. Reklamdakinin de araması devam etmektedir. Ben internete yönelip açlığı gidermek için bir dükkan arıyorum. Reklamdaki gençte susuzluğunu gidermek için yürüyerek dükkan aramaktadır. Uzun uğraşlardan sonra hem yiyeceğe hem de içeceğe ulaşıyorum. Reklamdaki de içeceğe ulaşmaktadır. Ben bulunduğum yerden uyanıyorum. Reklamda oynayan kişide bulunduğu yerden uyanmaktadır. Rüyam ile reklam senaryosu bu kadar benzemektedir. Hakkımı sonuna kadar arayacağım."
-----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Kaynak:www.milliyet.com.tr


Konuyu aşağıdaki linkte tartışmışız.

http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=7117