Saygıdeğer Meslektaşlarım:
Sizden bir karar rica ediyorum. Aşağıda açıkladığım konuda müvekkilimin büyük bir mağduriyeti var. Bu sebeple Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne başvuracağız. Fakat malum ki bir ülkedeki iç hukuk yolları tamamen tüketilmeden AİHM'e başvurulamıyor.
Sözleşmeye göre bunun tek istisnası, bu konuda yerleşik bir mahkeme kararı olması, yanı AİHM diyor ki; ya temyize kadar git bitir öyle başvurunu yap, ya da temyize gitsen dahi karar değişmeyecek ise, bana bu konuda aleyhine bir karar sun. Ben Ankara Barosu avukatı olarak Belçikada böyle bir karar var mı yok mu bilemiyorum. Eğer elinizde bu konuyla alakalı bir karar varsa, ya da yurt dışında örnek temsil edebilecek kararı edinebileceğim bir yol biliyorsanız ve beni bilgilendirirseniz müteşekkür kalırım. Olay şu şekilde:

Müvekkilim 40 yıldır Belçikada yaşıyor, çalışıyor ve türkiye ile çifte vatandaşlığa sahip, sonra Türkiye'de kendi memleketinden biri ile evleniyor. Aralarında büyük bir yaş farkı var. Vİze işlemlerinde tarafları karşılıklı mülakata ve yazılı sınava tabi tutuyorlar,
eşinizin göz rengi nedir
burcu nedir
yaşı kaçtır v.b. Bu soruların amacı evliliğin gerçek olup olmadığını anlamak. Çünkü evlilik bilinen hakları bahşettiğinden (Oturma izni, Çalışma izni v.b.) kötüye kullanım çok oluyor. 3 tip evlilik var:
1.si gerçek evlilikler
2.si Beyaz evlilik: Bu evlilikte taraflar karşılıklı anlaşarak para v.b. de talep ederek evlenip devleti kandırıyorlar. Bir nevi danışıklı dövüş diyebiliriz.
3.sü ise Gri evlilik: Bu evlilikte son yıllarda ortaya çıkmış bir kavram. Gri evlilikte bir taraf biliyor ama diğer taraf tamamen masumca evleniyor. Yurt dışı ülkenin vatandaşı severek evleniyor. Ama adamın amacı oturum hakkı kazanmak.

Sonuçta vizelerden adam geçemiyor. Sorulara yanlış cevap veriyor. Ve vize çıkmıyor. Vize çıkmayınca müvekkilim dava açıyor ve dış işleri ve içişleri savunmasında evliliğin sahte olduğunu belirtiyor. Bzim müvekkilin avukatı ise bu durumda kısa süreli vizeler verin zamanla görürsünüz diyor. Fakat daha dava sonuçlanmadan bir bebek dünyaya geliyor ve türk vatandaşı eşe de vize verildiğinden dava düşüyor.

Fakat devlet yine peşlerini bırakmıyor. Sürekli olarak ankete tabi tutuyor, eve kontrole geliyor. Zamanla oturma iznini alan eş müvekkilmle evi ayırıyor. Arayıp sormuyor. Sonra müvekkilim akrabalarından öğreniyor ki aslında müvekkilim kullanmışlar. Ve müvekkilim bunları öğrenince evliliğin iptali için dava açıyor. Devlete siz bu evlilik muvazzaalı diyordunuz haklıymışsınız evliliği iptal edin diyor. BU dava sonuca bağlanmadan davalı eş hakkını kaybetmemek için sanki evlilik gerçekmiş gibi boşanma davası açıyor. Ve daha iptal davası sürerken boşanma davası görülüp boşanmalarına hükmediliyor. Boşanma davası temyiz ediliyor sonuç aynı, zaten evlilk ile ilgili boşanma ve iptal davasına aynı mahkeme bakıyor. Bu sebep ile iptal davası da müvekkil aleyhine çıkınca artık güvenleri de kalmıyor. Bu sebeple bir kez daha yüksek mahkemeye gitmek istemiyorlar. Bu sebeple bu konuda iptal olunmayacağına ilişkin bir karar var ise, biz direkt olarak insan hakları mahkemesine başvurup , gitsek bile karar bu olacaktı demek istiyoruz. AİHM'ne güveniyoruz.
Anlatamadığım bir yer var ise daha da açıklayabilirim. Yardımcı olabilecek olan varsa maddi manevi her yardımı sunarız. Cevaplarınızı bekliyoruz. Saygılarımızla