Mesajı Okuyun
Old 17-03-2003, 19:40   #3
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Sayın ege,

Katkınız için teşekkür ederim. Özellikle hukuki denemenizin sonucunu merak ediyorum. Ben de deneyeceğim!

Bankaların adil olmayan yaklaşımlarının kırılması gerekiyor. Ancak, bankalardan çok bankaları bir şekilde koruyan anlayışla mücadele etmek en doğrusudur.

Bir kanun çıkarılıyor, yürürlük tarihlerinden tutun, içeriğine kadar türlü gariplikler ve açıkçası tuzaklarla dolu..

Geçici madddenin yer aldığı kanun ' Tüketiciyi koruma kanunu''.. Oysa maddeyi okuduğunuzda, tüketici değil, tüketilen kişiler için 30 günlük bir at yarışı kabili düzenlemeye yer veriliyor..

Vatandaş, hesabın kat edilmesini, borçlunun temerrüdünü bilemez, bilmesi de beklenemez. Neden, bu hüküm genel olarak tüm kredi kartı hamillerini kapsamaz da temerrüde uğrayan yahut yasal takibe maruz kalanları kapsar anlaşılır gibi değil..

Borçlar Kanununda bilindiği gibi... '' borçlu... alacaklının ihtarı ile mütemerid olur!'' deniliyorken, ihtardan kasıtlı kaçınacak alacaklıyı korumak adına gizli kaçamak yolları ortaya koyan ve eminimki yüzbinlerce insanı temerrüde düşürmeden mağdur edecek bu hükmü tesis edenleri sorugulamak gereği vardır..

Alacaklı ihtar etmiyorsa ve tüketici vatandaş kurumsallaşmış alacaklı karşısında eli kolu bağlı mütemerrid olmayı beklerken, 30 günü geçirtmek tarafsız kanun hükmü ile ne derece bağdaşacaktır..? Hele ki kanunun adı '' Tüketiciyi koruma kanunu'' olunca işin rengi daha da bulanıyor..

Tüketici; aleyhine olan ''KANUN İCABI VARSAYILAN ECELDEN - VERİLEN SÜREDEN'' yararlanmak istemiyorsa ona bir imkan verilmeliydi...

Selam ve saygılarımla..

Av. Mehmet Saim Tikici