Mesajı Okuyun
Old 26-09-2018, 12:53   #3
av__emrah

 
Varsayılan

T.C YARGITAY
12.Hukuk Dairesi
Esas: 2018/ 2029
Karar: 2018 / 6232
Karar Tarihi: 18.06.2018


Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :

Alacaklı tarafından borçlu belediye hakkında başlatılan ilamlı takipte, alacaklının icra mahkemesine başvurusunda; borçlu belediyece bildirilen taşınmazların şehir merkezinden 150 m ilerde köy tarlası vasıflı taşınmazlar olduğunu ve yasal mal bildiriminde bulunma zorunluluğunun borçlu belediyece kötüye kullanılması nedeniyle mal bildiriminin iptali ile borçlu belediyenin şehir merkezinde başka taşınmaz bildiriminin sağlanması, aksi halde banka mevuzatının haczi ile alacağın tahsilinin sağlanmasını talep ettiği, mahkemece; öncelikle borçlu belediyenin mal beyanı olarak göstermiş olduğu taşınmazların kıymet takdirinin yapılarak, belirlenen değere göre dosya borcunun ulaştığı miktarın da icra müdürlüğünce denetlenip şikayet konusu dosya borcunu karşılayıp karşılamadığının belirlenmesi ve değerinin borcu karşılamayacağının anlaşılması halinde başkaca mallarına haciz uygulanabileceği belirtilerek şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.

Anayasa Mahkemesi'nin 17.06.2015 tarih ve 2014/194 E. - 2015/55 K. sayılı, Resmi Gazete'nin 26.06.2015 tarih ve 29398 sayısında yayımlanan kararı ile; 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun 15. maddesine, 10.09.2014 tarihli ve 6552 sayılı Kanun'un 121. maddesiyle eklenen fıkranın birinci cümlesinin "..ve haciz işlemi sadece gösterilen bu mal üzerine uygulanır" ibaresi ile ikinci cümlesinin "...veya kamu hizmetlerini aksatacak.." ibaresinin ve ayrıca 6552 sayılı Kanun'un 123. maddesiyle eklenen geçici 8. maddesinin Anayasa'ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiştir.

Bu durumda, anılan yasa maddesi, artık şikayete konu takip dosyasındaki haciz işlemlerine uygulanamaz. Öte yandan 5393 sayılı Yasa'nın 15/son maddesindeki, haciz işleminin sadece gösterilen mal üzerine uygulanacağına dair kısmının Anayasa Mahkemesi'nce iptal edilmiş olması nedeniyle, aynı maddede yer alan; "Belediyenin proje karşılığı borçlanma yoluyla elde ettiği gelirleri, şartlı bağışlar ve kamu hizmetlerinde fiilen kullanılan malları ile belediye tarafından tahsil edilen vergi, resim ve harç gelirleri haczedilemez" hükmü gözetilmek suretiyle belediye mallarının haczi mümkündür.

O halde, Anayasa Mahkemesinin iptal kararı gereğince, alacaklının, borçlu belediyenin mal beyanında bildirdiği mallar dışındaki mallarının da haczini isteyebileceği ve icra müdürlüğünün de haczi koymaktan kaçınamayacağı anlaşılmakla, mahkemece şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.

SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18/06/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.