Mesajı Okuyun
Old 26-09-2018, 12:51   #2
av__emrah

 
Varsayılan

T.C YARGITAY
12.Hukuk Dairesi
Esas: 2017/ 2099
Karar: 2018 / 6348
Karar Tarihi: 20.06.2018

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin taraflarca istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :

1-Alacaklının temyiz itirazlarının incelenmesinde;

Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;

Borçlu ... tarafından icra mahkemesine başvurularak, alacaklı tarafından genel haciz yoluyla yapılan takibin kesinleşmesi sebebiyle belediyenin banka hesapları, araçları ve taşınmazı üzerine haciz konulduğu, hacze konu paraların ve malların kamu yararına tahsisli olduğu ve kamu hizmetlerinde kullanıldığı ileri sürülerek hacizlerin kaldırılmasının talep edildiği, mahkemece; 11.09.2014 tarihli 29116 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6552 sayılı Yasa ile Belediye Kanunu'nda yapılan değişiklik dikkate alınarak, ilgili yasal düzenleme nedeniyle, taşınmazlar ve araçlar üzerindeki hacizlerin kaldırılmasına, hesaplar üzerindeki hacizler icra müdürlüğünce kaldırıldığından banka hesapları yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği, anılan kararın alacaklı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 02.07.2015 tarih ve 2015/13575 E. 2015/18929 K. sayılı ilamı ile; haczedilmezlik şikayetinin esasının incelenip şikayete konu banka hesapları, araçlar ve taşınmazların fiilen kamu hizmetinde kullanılıp kullanılmadığı ya da niteliği gereği hacizlerinin mümkün olup olmadığı belirlendikten sonra karar verilmesi gerekirken, 6552 sayılı Kanun ile değişik 5393 sayılı Kanunun 15/son maddesi uyarınca hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesinin isabetsiz olduğu gerekçesiyle kararın bozulduğu, mahkemece, bozma ilamına uyulmasına karar verildiği görülmüştür.

Yargıtay bozma ilamına uyulmasına karar vermesi halinde (HMK'nun 373. maddesi), mahkeme, artık bu uyma kararı ile bağlıdır. Bozmaya uyulmakla, bozma lehine olan taraf yararına usulü kazanılmış hak doğmuş olur (HGK 2010/9-71 E., 2010/87 K.).

Somut olayda, Dairemizce, mahkeme kararının, borçlu belediyenin haczedilmezlik şikayetinin esası incelenerek, şikayete konu banka hesapları, araçlar ve taşınmazların fiilen kamu hizmetinde kullanılıp kullanılmadığı ya da niteliği gereği hacizlerinin mümkün olup olmadığı belirlendikten sonra karar verilmesi gerektiğinden bahisle bozulduğu, mahkemece, bozma ilâmına uyulmasına rağmen hacizli araçlar yönünden mahallinde yapılan 08.04.2016 tarihli keşfin yalnızca fotoğrafçı bilirkişi refakati ile gerçekleştirildiği, bozma ilamında belirtildiği şekilde şikayet konusu yapılan araçların tamamı yönünden, fiilen kamu hizmetinde kullanılıp kullanılmadıkları, nitelikleri gereği hacizlerinin mümkün olup olmadığı yönünden konusunda uzman bilirkişilere inceleme yaptırılarak rapor aldırılmadan, yalnızca mahkeme gözlemine dayalı olarak bir kısım araçlar üzerindeki hacizlerin kaldırılmasına karar verildiği görülmüştür.

O halde; mahkemece, bozma ilamı gereğince, hurda araçların haczinin mümkün olduğu da dikkate alınarak araçlar yönünden uzman bilirkişilerin katılımıyla yeniden keşif yapılarak yukarıda anılan hususlarda, hüküm kurmaya ve denetime elverişli bilirkişi raporu aldırıldıktan sonra karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.

2- Borçlunun temyiz itirazlarının incelenmesinde;

Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;

Mahkemenin kabulüne göre de şikayetçi borçlunun kendisini vekille temsil ettirdiği ve şikayetin kısmen kabulüne karar verildiği halde, HMK.nun 326. maddesi gereğince mahkemece, şikayetçi yararına A.A.Ü.T'ne göre vekalet ücreti takdir edilmemesi de doğru görülmemiştir.

SONUÇ : Tarafların temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20/06/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.