Mesajı Okuyun
Old 25-04-2009, 05:53   #98
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Gemici

Olmaması gereken nedir peki?

Bence bir hakimin duruşmaya cübbesiz giren bir avukatın müvekkilini savunma hakkını elinden alması. Böyle olunca da, ellerinde olmayan sebeplerden dolayı bir duruşmaya cübbesiz giren avukatları savunma yapmasını engelliyen hakimin bu davranışını anlamakta zorluk çekiyorum; Cübbeyi fetişleştirip, ellerinde olmayan sebeplerden cübbe giymeyen daha doğrusu giyemiyen meslektaşlarını eleştirenleri de.



Sayın Gemici,

Ellerinde olmayan sebeplerle cübbe giymeyen daha doğrusu giyemeyen avukatların duruşmaya alınmaması keyfilik olur!

Keza imkan varken cübbesini giymeden mahkemeye çıkmak isteyen avukatın davranışı da keyfilik olur.

Her iki durumunun da hukukta yeri yoktur. Bildiğiniz gibi hukukta keyfilik olmaz.

Bu nedenle; başından beri hemen hepimizin söylediği şey; zorunluluk varsa tartışmasız avukat duruşmaya girebilmelidir.

Ancak bazı görüşlere göre zorunluluk olsa da olmasa da (Yani meşhur hale gelen deyişle velev ki keyfi de olsa!) duruşmaya avukat cübbesiz girebilmelidir. Bu anlayışı kabul etmek mümkün değildir!

Şekilciliğe elbette ki hayır! İnsanın kılık kıyafeti ile uğraşmak medeni toplumların işi değildir. Kıyafetler kişisel olmalı ama asla toplumsal olmamalıdır. Toplumsal kıyafet (yerel kıyafeti kastetmiyorum!) anlayışı totaliter rejimlere mahsustur. Bu temelde şekilciliğe ben de karşıyım.

Ancak her kurumun bir kuralı, her duruşun da bir icabı vardır. Michael Jacson'a pala bıyık uymayacağı gibi, bir avukata da hoyratlık uygun düşmez. Avukat'ı kutsamıyoruz ancak önemsiyoruz ve layık olduğu duruşu görmek istiyoruz. Kendisine saygısı olmayanın başkasından saygı beklemesi fazlaca iyimserlik olur. Kaygımız budur.

Yoksa Suat beyin duruşmada giyeceği cübbe veya giymeyeceğini bildiğimiz sarı -lacivert kalın çizgili takım elbise ile ilgilenmiyoruz.

Özetle; cümlenin maksudu bir amma rivayet muhtelif. (Ziya Paşa)