"Geleneksel rol" dediğimiz kavram, her iki cinsin de bugün isteğine bağımlı olmaksızın üstlenmek zorunda kaldığı bir kavram.

Belki çoğunluğun "neşredildiği gazete ya da yazarı itibariyle" burun kıvırabileceği bir köşe yazısından aklımda kalan bazı sözleri aktaracağım: Yazar diyordu ki; bugün kadınlar kadınlıklarını, erkekler ise erkekliklerini unuttular. Misal, kadın erkeğe sadece kötü kokmamasını öğütlerken, bugün metroseksüel vb. vb. denen erkek tipi icat oldu."

Bir başka yazar, kara mizah tarzında bir kitabında ise diyordu ki; "21.yy feministlerin sözümona zaferi oldu. Ne kazandılar derseniz, evde yan gelip yan yatma özgürlüklerini kaybettiler, o kadar..."

Geleneksel rollerden, diğer bir deyişle, "dayatılandan" sıyrılarak, "ideal" olanın formülünü bulmak, zor ve hatta belki de zenaat gerektiren bir uğraş.

Bugünkü tabloya, sınırlı coğrafyalardan bakar isek, küçücük bir coğrafya içinde bile, kadınlık rolünden yahut erkeklik rolünden sıkılan, nice seçmen kaydına rastlamak mümkün.

Günün geleceği ve geleneksel olan, geleneksel olanın söylemine sığınan, geleneksel olanın alışılagelmiş söylem gölgelerinin altında sözde isyankar,ama aslında sonuna kadar itaatkar güvencelerle sözümona eşitlik ve özgürlük çığırtkanı olanların, yahut geleneksel söylemin cılız kalkanında yaşayan ve yaşatanların, insanı insan temelinde kavrayarak, isteklerini de, beklentilerini de, feveranlarını da, aynı söylem çatısı altında, adilane biçimde yaşayıp,yaşatabileceğine olan inancım tam...

Yeter ki çaba ve zaman...

Saygı ile.

Av.Şehper Ferda DEMİREL