Mesajı Okuyun
Old 27-10-2016, 12:49   #23
Av.Fahri Sürücü

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
19. CEZA DAİRESİ
E. 2015/7689
K. 2015/3618
T. 2.7.2015
DAVA : 3194 sayılı İmar Kanunu'na muhalefet eyleminden dolayı K.. K.. ve Y.. K.. haklarında anılan Kanun'un 42. maddesi uyarınca 7.200 Türk lirası idari para cezası uygulanmasına ilişkin Bahçelievler Belediye Başkanlığının 08/07/2010 tarihli ve 1214 sayılı İdarî yaptırım kararına yönelik başvurunun reddine dair Bakırköy 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 21/03/2011 tarihli ve 2011/30 değişik iş sayılı kararına karşı yapılan itirazın keza reddine ilişkin Bakırköy 13. Asliye Ceza Mahkemesinin 05/05/2011 tarihli ve 2011/192 değişik iş sayılı kararı aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığından verilen 11/05/2015 gün ve 30227 sayılı kanun yararına bozma istemini içeren dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 21/05/2015 gün ve KYB.2015-176929 sayılı ihbarnamesi ile daireye verilmekle okundu.
Anılan ihbarnamede;
Dosya kapsamına göre, her ne kadar Bakırköy 2. Sulh Ceza Mahkemesince başvuru esastan incelenmişse de, 5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nun 27/8. maddesinde yer alan, “İdarî yaptırım kararının verildiği işlem kapsamında aynı kişi ile ilgili olarak idari yargının görev alanına giren kararların da verilmiş olması halinde; idari yaptırım kararına ilişkin hukuka aykırılık iddiaları bu işlemin iptali talebiyle birlikte idari yargı merciinde görülür.” şeklindeki düzenleme karşısında, Anayasa Mahkemesi'nin 05/04/2007 tarihli ve 2007/35 Esas- 2007/36 sayılı kararında da belirtildiği üzere, İmar Kanunu'nun 42. maddesi uyarınca para cezası verilmesi işlemi, imar mevzuatına aykırı bir yapılanmanın tespiti, önlenmesi veya giderilmesine yönelik idari bir işlemin devamı niteliğinde olduğundan, Kabahatler Kanunu'nun 27/8. maddesi uyarınca İdarî yaptırım kararının yanı sıra idari yargının görev alanına giren başka bir kararın da verilmiş olduğunun ve buna bağlı olarak söz konusu para cezalarına karşı açılacak davalarda idari yargının görevli olduğunun kabulü gerektiği gözetilerek, itirazın bu yönden kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabetgörülmediği gerekçesiyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla gereği görüşülüp düşünüldü;
KARAR : Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriği yerinde görüldüğünden, Bakırköy 13. Asliye Ceza Mahkemesinin 05/05/2011 tarihli ve 2011/192 değişik iş sayılı kararının CMK'nın 309/4. maddesi uyarınca BOZULMASINA, görevsizlik nedeniyle başvurunun reddine ilişkin müteakip işlemlerin mahallinde mahkemesince yerine getirilmesine, 02/07/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.