Mesajı Okuyun
Old 12-02-2007, 17:14   #2
Şirvan

 
Varsayılan

Gamze Hanım,

Gemi sicili de tıpkı tapu sicili gibi "kamu güveni ilkesi"ne sahiptir ancak bu güven sınırlı haklar için geçerlidir: mülkiyet, intifa, ipotek ve ipotek üzerindeki haklar. Dolayısıyla olayınızda müvekkil kamu güveni ilkesinden yararlanabilir (elbette şartları yerine getirdiyse). Kamu güveni ilkesinin uygulamasında ancak sicil ve onun muhtevası esastır; yani menkullerde olduğu gibi gemi üzerinde zilyetlik bu ilke kapsamı dışında kalır. Kendisiyle hukuki muamele yaptığı kimsenin geminin zilyedi olması ve zilyetliğin kendisine devredilmiş olması iyiniyet sahibi müvekkile himaye sağlamaz.
Yukarıda saydığımız ayni haklardan birini (olayımızda mülkiyet) "hukuki bir muamele ile" iktisap eden iyiniyet sahibi müvekkilin bu iktisabı TTK 885/f.1'e göre geçerli olmalıdır. Çünkü sicilde malik görünen kimseyle yapılan hukuki muamele ile birlikte elinde devir yetki belgesi olan ve aslında gerçek malik olan şahsın mülkiyeti son bulmuş sayılır. Ancak ortada gemi mülkiyetini devre yetkili birinin olması müvekkilin iyiniyetle hareket ettiği tezini çürütebilir. Başka deyişle, gerçek malikin kim olduğunu araştırması gerektiği gibi bir karşı tezle karşılaşabilir. Ancak diğer yandan, iki tarafa da ödemede bulunulması gerçek malikin sicilde yazan kişi sanılarak ilk ödemenin hiç talep edilmeden ikinci kişiye verilmesi iyiniyete karine de olabilir.
Son olarak, gemi sicili şayet gerçeği yansıtmıyor ise sicilin tashihi veya -sicile- itirazın sicile kaydı istenebilirdi. Bu konuda TTK m. 887 vd ile Nizamname'nin 21 ve 22. maddeleri yol gösterici olacaktır.

Umarım yardımcı olabilmişimdir.

Saygılar.