Mesajı Okuyun
Old 18-08-2020, 19:11   #5
Yücel Kocabaş

 
Varsayılan

1.) Görevli mahkeme Görevli mahkemenin tespiti, asıl borçlunun hukuki durumu ile ilgilidir. Eğer asıl borçlu tacir ise tüm borçları "ticari iş" kapsamında kaldığından menfi tespit davası ticaret mahkemesinde açılır. Eğer asıl borçlu tacir değilse,ayırım yapmak gerekir . "kredi kartı" borcu tüketici sıfatı ile doğduğundan bu borç için Tüketici Mahkemesi görevlidir. "genel kredi borcu" ise ticari nitelik gösterdiğinden bu kısım kefalet hakkında Ticaret Mahkemesi görevli olur. (genel kredi borcu olmayıp tüketici kredisi borcu olsaydı bu kısımda Tüketici M.görev alanına girerdi)

2.)Yetkili mahkeme İİK.m. 72/8' e göre icra takibinden sonra açılan menfi tespit davaları takibi yapan icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceği gibi alacaklının ikametgahı mahkemesinde de açılabilir. İcra takibinden önce açılacak menfi tespit davaları için kanun bir hüküm koymadığından HMK.da yazılı usul kuralları uygulanır. Davacı davasını genel kurala göre davalının yerleşim yerinde açabileceği gibi (HMK.m.6) ,Kefalet sözleşmesinin ifa edileceği yer mahkemesinde de açabilir(m.10) .Davalı alacaklı banka olacağından ,dava bankanın genel merkezinin bulunduğu yerde veya 14.m.göre işlemi yapan banka şb.sinin bulunduğu yerde açılır. Sözleşmenin ifa mahalli de aynı yerdir. ( Sözleşmenin yapıldığı yer HMUK.da yer almış fakat HMK.kapsamına alınmamıştır.)

Sözleşmedeki yetkili mahkeme şartının kefil hk. "uygulanacağına, kefil tacir ise uygulanacağına ve uygulanmayacağına " dair Yargıtay'ın çeşitli dairelerinin çelişik kararları vardır. Hangisinin uygulanacağını tavsiye etmek zor. En iyisi davanın işlemi yapan şb.nin bulunduğu yerde açılması .Diye düşünüyorum.