Mesajı Okuyun
Old 31-10-2013, 17:41   #20
ersintoker

 
Varsayılan Sahilde beklerken

Aslında öyle değil ama yolun bittiği duygusuna kapıldım burada,,, döne dolaşa yarımadanın delik deşik olmuş asfaltını aşıp da indiğimiz köyün içine girince,,, havada yeni yakılmış sobaların bacalardan fayrap ettirdiği odunun taze kokusu vardı,,, ateşe atılmanın sırasını bekleyenler duvar diplerinde istiflenmiş kızıla çalan renkleriyle, arka tarafta yükselen tepedeki ormanın sonbahar renkleriyle dalga geçiyorlardı sanki,,, davulga ağacıymış ya da kocayemiş,,, köy bakkalının duvarına sırtına dayamış köylünün elindeki telefonla yaptığı görüşmelerin arasına sıkıştırdığı yanıta göre…

Sahildeki kahvenin kumsala atılmış masalarından biri doluydu, ötekinde üzerinde belinden aşağı uzamış bej renkli ceketli ve lacivert kumaş pantolonuyla başındaki siyah kasketin yalnızlığında oturan biri vardı,,, oturabilir miyiz dedik yanındaki boş iskemleleri göstererek,,, oturun deyip kalktı,,, az ötede sandalları karaya çekmeye yarayan çıkrığın başına çömelip oturdu,,, bize dönüp bakmadı bile, olmayan yüzünü denize çevirip öylece kalakaldı bir süre,,, kahveciye balık var mı diye, sorduk, lüfer zamanıydı,,, ağ çevirmeye gidenler var, birazdan gelirler, dedi,,, biz de yüzümüzü geniş koyun kapandığı burundaki kayalıklara çevirip beklemeye başladık,,, deniz sakindi ama bardaktaki çayların tadı eskiydi,,, köyün kadınları çıkıp geldiler tek tek, ellerinde üç beş yaşlarında çocuklarıyla,,, havada bir tek olsun martı görünmüyordu,,, burnu dönüp gelen bir küçük balıkçı teknesinin peşinde de yoktular,,, kalkıp beton iskeleye yürüdüm,,, esmer genç irisi balıkçı teknesini bağlarken, anladı derdimi,,, beni yormadan, balık yok dedi, zargana bile,,, dönüp masaya geldim,,, paketteki son sigaramı yakıp ellerimi ısıttım,,, akşamın inmesine yakındı,,, kasketli adam kalkıp kumsala yürüdü, biraz uzaklaştıktan sonra olmayan yüzüstüne uzanıp, öylece kalıverdi…