Mesajı Okuyun
Old 22-12-2012, 13:06   #11
ersintoker

 
Varsayılan Avignon köprüsünde dans

Radyoda müzik,,, yine cızırtı var bu sabah,,, zaman zaman oluyor bu,,, rüzgârın yönü değiştiğinde, daha çok,,, istikrar yeniden dönünceye dek sürüyor,,, geçenlerde internete geçip ordan dinlemek istedim,,, sevemedim,,, cızırtılı olsa da radyodan duymak güzel,,, hayatın sesini,,, şarkı arşipel’den,,, Yunancanın erkek sesine, kırık Türkçesiyle bir kadın sesi karışıyor,,, “söyle ne kadar sürecek / batının güneşi / ufukta ışır…”

şarkıyla birlikte, denizler üzerinden hayata açılıyorum,,, cızırtılar hep var,,, ne zaman ortaya çıkacakları da hiç belli değil,,, hep sürprizli,,, beklenmedik anların kapı çalıcısı,,, elindeki çiçek demetinde yakıyor bazen,,, bazen de acıyı şerbete çevirirken seni de alıp yere çalıveriyor,,, elin ayağın dolaşma hali,,, çözülmek var ama yine de…

yüksek tavanlı geniş,,, konforu, insan aydınlığında bir evin içindeydim dün gece,,, dışarıya sadece sokak kapısı ve apartman boşluğuna bakan ince vitraylı pencereyle açılan bir ev,,, yaşları aşklarında iki insan,,, klasik müziğin geliş gidişleri,,, öğrenci Alexandre’nin piyano tuşlarında bir an için gezinsin diye elleri, çıkıp gelişi,,, ki öncesinde,,, sabah kahvaltısında “cızırtı”nın aniden girişi var,,, ve yükselişi usul usul,,, kendini ağırdan hissettirerek,,, pencereden içeri kaçıveren güvercinin varlığı bile rahatsız ediyor,,, yatakodasında tutuk konuşmalar arasında, Avignon köprüsünde edilen dansın mutluluğu başlıbaşına bir çağrı hayata,,, her şeye rağmen,,, cızırtılara rağmen,,, Althusser’in “Gelecek uzun sürer”ine kaçıp gidiyorum bir ara,,, sonra kendimi piyanolu salonun yüksek kitaplığı önündeki yaşları aşklarında bu kadın ve erkeğin orada öylece bıraktıkları yaşanmış koltuklardan birinde otururken buluyorum,,, kapı çalınıyor,,, kalkamıyorum yerimden…

Haneke’nin “Amour”u,,, bulun bir yerlerden, izleyin,,, vakit varken…