Mesajı Okuyun
Old 11-12-2012, 12:01   #8
ersintoker

 
Varsayılan Bir dal hanımeli

Motorun arka tarafı camgöbeğine düşmüş köpükler içinde,,, o, oracıkta durmuş bakıyor, kulaklıktan gelen ritmle hafifçe sallanır gibi,,, etrafta birkaç sigara kaçamakçısı, her sabah olduğu gibi,,, herkes kendi halinde, İstanbul öyle çünkü… Bir ara yüzünü gördüm, dudakları vurgun yemiş kırmızısı,,, gözleri laciverdin en ödünsüzüydü,,, aşkın ve ihanetin renkleri bir arada ne kadar anlamlıydı,,, kendini kurtarmış küçük hayalciklerin sıçrayarak köpüklere attıklarını gördüm kendilerini, mutluydular… Arkamı döndüm yürüdüm, kulaklıktan gelen ses Freddy Mercury’nindi “How can I go on…”
İskele büfesinde turuncu kapaklı bir dergiydi ilk elime geçen, onu aldım, baktım,,, adı "Bayan yanı",,, kapak manşeti, “Bu hayatta grev var”,,, iyi dedim, ilk gelen otobüsün tabelasına baktım “Portakal yokuşu”,,, bir tanıdığa rastlamış gibi sevindim, hemen atladım,,, bir bayan yanı bulup oturdum, elinde bir dal hanımeli vardı…