Mesajı Okuyun
Old 23-09-2018, 11:03   #20
İzzet Hamle

 
Varsayılan Muris Muvazaası - Murisin Gayrimenkulünü Ayni Sermaye Olarak A.Ş'ye devretmesi

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi

2011/13461 E. 2012/3106 K. T. 0.03.2012


“Dosya içeriği ve toplanan delillere göre; davacılar mirasbırakan O. A.'ın gayriresmi olarak yaşadığı H..'den olma çocukları olup mirasbırakan O.' ın maliki olduğu 355 ada 54 parsel sayılı taşınmazı aile şirketi niteliğini taşıyan A... T... İnş. Malz. San. Nak. ve Tic. A.Ş.'ne 16.03.1998 tarihinde 7.500 000 000.- ( Eski ) TL bedelle ayni sermaye olarak devrettiği, tevhit ve ifrazlarla dava konusu 355 ada 74 ve 75 sayılı parsellerin oluştuğu kayden sabittir. Davacılar, murisin yapmış olduğu bu temlikin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, eldeki davayı açmışlardır.

Bilindiği üzere; 1.4.1974 tarih, 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının sonuç bölümünde aynen, "bir kimsenin mirasçısını miras hakkından yoksun etmek amacıyla, gerçekte bağışlamak istediği, tapu sicilinde kayıtlı taşınmaz malı hakkında tapu sicil memuru önünde iradesini satış doğrultusunda açıklamış olduğunun gerçekleşmiş bulunması halinde, saklı pay sahibi olsun ya da olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılarının, görünürdeki satış sözleşmesinin Borçlar Kanununun 18. maddesine dayanarak muvazaalı olduğunu ve gizli bağış sözleşmesinin de şekil koşulundan yoksun bulunduğunu ileri sürerek, dava açabileceklerine ve bu dava hakkının geçerli sözleşmeler için söz konusu olan Medeni Kanunun 507. ve 603.maddelerinin sağladığı haklara etkili olmayacağına, Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 01.04.1974 günlü ikinci toplantısında oyçokluğuyla karar verildi." denilmektedir.


Hemen belirtilmelidir ki, yukarıda değinilen şekilde gerçekleştirilen temlikte tenkis hükümlerinin uygulama yeri bulunmadığı gibi muris muvazaasının dayanağını teşkil eden 1.4.1974 tarih, 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının da uygulama yeri bulunmadığı tartışmasızdır. Ayrıca şu da ifade edilmelidir ki, İçtihadı Birleştirme Kararları konuları ile sınırlı, gerekçeleri ile açıklayıcı ve sonuç bölümleriyle bağlayıcıdır. İçtihadı Birleştirme Kararının sınırlı olan konusuna kapsam dışında kalan bir hususu dahil etmenin doğru olduğu söylenemez[.

Öte yandan, murisin ölüme bağlı tasarrufları ile ( vasiyetname veya miras mukavelesi şeklindeki ) sağlar arası ( hibe gibi ) tasarruflarının koşullarının varlığı halinde Türk Medeni Kanununun 560 ilâ 571.maddelerinde düzenlemesi yapılan tenkis davasına konu olabileceği, oysa somut olayın gerçekleşme tarzı gözetildiğinde tenkis davasının unsurlarının bulunmadığı açıktır. Hal böyle olunca, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali - tescil ve tenkis davasının reddine karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir.”
---------------------------------

Not:

“Taşınmaz şirkete bağışlandığı halde satış gibi gösterilmiş ise, muris muvazaası nedeniyle tapu iptal edilebilir. Ne var ki, şirkete Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre temlik yapılmış, ayni sermaye olarak verilmiş ise, muris muvazaasının koşullarının oluştuğu söylenemez.” (Erarslan ÖZKAYA, Yargıtay Onursal Başkanı, Açıklamalı – İçtihatlı İnançlı İşlem ve Muvazaa Davaları, 5. Baskı, S. 404)