Mesajı Okuyun
Old 28-12-2006, 17:35   #2
Gamze Dülger

 
Varsayılan

Sayın meslektaşım,
Y bankasına hiç başvurunuz oldu mu ?Başvurunuz olmadı ise öncelikle bu yolu denemenizi tavsiye ederim.
Paranın tamamı,para gayrımenkul ile temin edildiğinden tabiki gayrımenkul sahibinden talep edilir.Borç gayrımenkulü takip eder.
Ortada bir icra takibi yok iken,borcu nasıl icra dosyasına yatıracaksınız?
Banka ödemenizi kabul etmiyor ise,İpoteğin fekki talepli bir dava açıp,ipotek borçlusunun gaip olduğunu,borcun ödenmediğini,borcu tüm ferileriyle ödemeye hazır olduğunuzu,ödemeden sonra fek talep ettiğinizi,muhatap bankanın ödemeyi kabul etmediğini beyan edeceksiniz.Tüm meblağı dosyaya bloke ettiğiniz takdirde ipotek kaldırılır.
Fek talep ederken aşağıdaki kararlara dikkat etmenizi tavsiye ederim.
Saygılarımla

T.C.

YARGITAY

14. HUKUK DAİRESİ

E. 2003/4375

K. 2003/7443

T. 23.10.2003

• İPOTEK ŞERHİNİN KALDIRILMASI İSTEMİ ( Taşınmaza İpotek Akit Tablosunda Üst Limit Gösterilerek Konulduğuna Davacının da Bunu Ödeyerek İpoteğin Kaldırılmasını Talep Ettiğine Göre İpotek Bedelinin Davalı Tarafa Ödenmek Üzere Depo Ettirilerek İpoteğin Kaldırılması Gereği )

• ÜST LİMİT GÖSTERİLEREK KONULAN İPOTEK ( Davacının Bunu Ödeyerek İpoteğin Kaldırılmasını Talep Ettiğine Göre İpotek Bedelinin Davalı Tarafa Ödenmek Üzere Depo Ettirilerek İpoteğin Kaldırılması Gereği )

• İPOTEK BEDELİNİN DEPO EDİLMESİ ( Taşınmaza İpotek Akit Tablosunda Üst Limit Gösterilerek Konulduğuna Davacının da Bunu Ödeyerek İpoteğin Kaldırılmasını Talep Ettiğine Göre İpotek Bedelinin Davalı Tarafa Ödenmek Üzere Depo Ettirilerek İpoteğin Kaldırılması Gereği )

4721/m.851, 856, 881


ÖZET : Dava, ipotek şerhinin kaldırılması istemine ilişkindir. Dava konusu taşınmaza ipotek akit tablosunda üst limit gösterilerek ipotek konulduğuna, davacının da bunu ödeyerek ipoteğin kaldırılmasını talep etmiş olmasına göre, ipotek bedelinin davalı tarafa ödenmek üzere depo ettirilerek ipoteğin kaldırılmasına karar vermek gerekir .
DAVA : Davacı tarafından, davalılar aleyhine 25.9.2002 gününde verilen dilekçe ile ipoteğin fekkinini istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 26.3.2003 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
KARAR : Dava, ipotek şerhinin kaldırılması istemine ilişkindir. İpotek kişisel bir alacağın teminat altına alınması amacını güden ve bir taşınmazın değerinden alacaklının alacağını elde etmesi olanağını sağlayan sınırlı bir ayni haktır. İpotek, borçluya ait bir taşınmaz üzerinde kurulabileceği gibi üçüncü kişiye ait bir taşınmaz üzerinde de kurulabilir.
İpoteğin kurulabilmesi için, öncelikle rehin edilecek ( ipotek edilecek ) gayrimenkulün maliki ile alacaklı arasında bir anlaşma ( rehin sözleşmesi ) yapılmış olması ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 856.maddesi uyarınca hukuki sonuç doğurabilmesi için de tapu siciline tescil edilmesi gerekir.
Medeni Kanunun 881/1 maddesi uyarınca, bir alacağa teminat olmak üzere kurulan gayrimenkul rehininin mutlaka mevcut bir alacak için kurulması şart olmayıp, ileride doğabilecek veya doğma olasılığı olan herhangi bir alacağın temini içinde kurulabilir. Ancak Medeni Kanunun 851.maddesi uyarınca alacağın miktarının belli olmaması halinde alacaklının bütün istemlerini karşılayacak şekilde taşınmazın güvence altına alacağı üst sınır taraflarca belirtilir. Bu durumda kurulan ipotekten ipotek borçlusu sözleşmedeki miktar ile sorumludur. Sözleşmedeki miktarın yatırıldığının kanıtlanması halinde ya da ödenmemiş ise depo ettirilmesi koşuluyla ipoteğin kaldırılmasına karar verilir. Somut olayda da, Davacı 17.8.1988 tarihli ipotek akdi ile 15 parselde kayıtlı taşınmazdaki 1 numaralı dükkana, davalı kooperatif lehine konulan ipoteğin kaldırılmasını istemiş, Davalı, söz konusu ipotek akdi ile zamanında yükleniciye düşen dairelere kendileri lehine ipotek konulduğunu ancak, iflas eden yükleniciden 3 milyar alacakları olduğunu bu nedenle davacının gerçek değeri ile borcu ödemesi halinde silinmesini kabul ettiklerini savunmuştur.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dosya kapsamına, toplanan delillere göre; dava konusu taşınmaza ipotek akit tablosunda üst limit gösterilerek ipotek konulduğuna, davacının da bunu ödeyerek ipoteğin kaldırılmasını talep etmiş olmasına göre, ipotek bedelinin davalı tarafa ödenmek üzere depo ettirilerek ipoteğinğin kaldırılmasına karar vermek gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 23.10.2003 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

T.C.

YARGITAY

11. HUKUK DAİRESİ

E. 2004/8125

K. 2005/4761

T. 9.5.2005

• AZAMİ MEBLAĞ İPOTEĞİ ( İpotek Akit Tablosunda Gösterilen Meblağla Sınırlı Sorumluluk - İpoteğin Fekki Davasında )

• İPOTEĞİN FEKKİ TALEBİ ( Üst Sınır İpoteğinde İpotek Akit Tablosunda Gösterilen Meblağla Sınırlı Sorumluluk - Limiti Aşan Faiz ve Diğer Fer'ilerin İpotek Kapsamı Dışında Kalacağı )

• ÜST SINIR İPOTEĞİ NİTELİĞİ ( Alınacak Kredi Borçlarının Teminatı Olarak Tesis Edilen ve Belirli Bir Miktarla Sınırlı Sorumluluk Getiren İpotek - Limiti Aşan Fer'ilerin İpotek Kapsamı Dışında Kalacağı )

• LİMİTLİ İPOTEĞİN FEKKİ TALEBİ ( Bedeli Tevdi Edilmek Suretiyle - Doğacak Kredi Borçlarının Teminatı Olarak Tesis Edilen ve Belirli Bir Miktarla Sınırlı Sorumluluk Getiren İpotek )

2004/m.148

4721/m.885


ÖZET : Dava,ipoteğinn kaldırılması talebiyle açılmıştır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık,ipoteğin niteliği yönünde toplanmaktadır. İpotek, borçlunun kişisel sorumluluğu etkilenmeden, alacaklının bir isteminin, bir taşınmazın değeri ile teminat altına alınmasıdır. Azami meblağ ipoteği veya üst sınır ipoteği ise, ileride doğacak veya doğması ihtimal dahilinde olan bir alacağın teminatı olarak tesis edilir. Belirsizlik söz konusu olduğundan, ileride meydana getireceği sorunları önlemek amacıyla, taşınmazın belirsiz bu borca karşı ne miktar teminat teşkil edeceği, ipotek akit tablosunda bir limitle tespit edilir. Dolayısıyla, ilerde söz konusu olacak ana borç, buna eklenecek faiz ve taraflarca kararlaştırılan diğer fer'iler toplamının ( ipotekle teminat altına alınan toplam borç miktarının ), bu tür ipotekte rıza ile tespit edilen limiti aşması mümkün değildir. Dava konusu olayda resmi senet ve akit tablosu içeriğinden ipotekli, taşınmazın önceki maliki tarafından dava dışı G. Makarna Sanayi A.Ş.'nin, davalı tarafa devredilen E. T.A.Ş.'den almış olduğu veya ileride alacağı kredilerin asli teminatı olarak 1.250.000.000 TL bedel üzerinden tesis edildiği, sözleşme anında borç miktarının da belirli olmadığı anlaşılmaktadır. Dolayısıyla ipoteğin, üst sınır ipoteği olarak düzenlendiği açıktır. Bu durum karşısında mahkemece,ipoteğin üst sınır ipoteği olduğu dikkate alınarak iddia, savunma ve takip dosyası kapsamı bir bütün olarak değerlendirilip, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken;ipoteğin karz ipoteği niteliğinde olduğu, davalının bu ipoteğe bağlı olarak borçlular hakkında takip yaptığı, davacının borcu ödemeyi kabullenmediği gerekçesiyle davanın reddi doğru görülmemiştir.
DAVA : Taraflar arasında görülen davada Adana Asliye 2. Hukuk Mahkemesi'nce verilen 04.02.2003 tarih ve 2002/689-2003/45 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Berkant Şengel tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, müvekkiline ait taşınmaz üzerinde eski malik tarafından 3. Şahıs olan G. Makarna Sanayi A.Ş.'nin borçlarının teminatı için davalıya devredilmiş bulunan E. A.Ş. lehine 1.250.000.000 TL bedelle ipotek tesis edildiğini, akit tablosu ve resmi senet içeriğinden anlaşılacağı üzere bu ipoteğin azami had ipoteği niteliğinde bulunduğunu, müvekkili borçlu olmadığı halde faizle birlikte hesap yapıldığını ileri sürerek, ipotek bedeli olan 1.250.000.000 TL.nin dosyaya veyahut milli bankaya tevdiine, ipotek ve ipotekten kaynaklanan takyidatların fekkine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili,ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla derdest takip bulunduğunu, yetkili mahkemenin takibin yapıldığı yer mahkemesi olduğunu, şayet talebinde haklıysa borcu takip dosyasına ödemek suretiyle ipokeğinn fekkini talep edebileceğini, davada hukuki yararının bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma toplanan kanıtlar ve tüm dosya kapsamına göre, resmi senet içeriği ve akit tablosu hükümleri dikkate alındığında ipoteğinoteğin karz ipoteği niteliğinde olduğu, davalının bu ipoteğe bağlı olarak borçlular hakkında takip yaptığı, davacının borcu ödemeyi kabullenmediği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, ipotek bedelinin depo ettirilerek taşınmaz üzerinde tesis edilen ipoteğin ve buna bağlı diğer sınırlamaların kaldırılması istemine ilişkindir.
Davacının, önceki maliki tarafından üçüncü şahsın borcunun teminatı olarak üzerinde ipotek tesis ettirdiği taşınmazı sonradan satın aldığı, davalının da borçlu üçüncü şahıs aleyhineipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlattığı hususları dosya kapsamıyla sabittir. Davacı vekili,ipoteğinn limit ipoteği olduğunu ileri sürmüştür. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece,ipoteğin karz ipoteği olduğu, davacının takibe konu tüm alacak ve fer'ilerini ödeyerek ipoteğin fekkini isteyebileceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık,ipoteğin niteliği yönünde toplanmaktadır. İpotek, borçlunun kişisel sorumluluğu etkilenmeden, alacaklının bir isteminin, bir taşınmazın değeri ile teminat altına alınmasıdır. Azami meblağ ipoteği veya üst sınır ipoteği ise,ileride doğacak veya doğması ihtimal dahilinde olan bir alacağın teminatı olarak tesis edilir. Belirsizlik söz konusu olduğundan ileride meydana getireceği sorunları önlemek amacıyla taşınmazın belirsiz bu borca karşı ne miktar teminat teşkil edeceği ipotek akit tablosunda bir limitle tespit edilir. Dolayısıyla, ilerde söz konusu olacak ana borç, buna eklenecek faiz ve taraflarca kararlaştırılan diğer fer'iler toplamı başka bir ifadeyle ipotekle teminat altına alınan toplam borç miktarı, bu tür ipotekte rıza ile tespit edilen limiti aşması mümkün değildir. Başlangıçta belirli olmayan bir borç altına giren ve taşınmazında alacaklı lehine ipotek tesis ettirilen borçlu veya borçlu lehine ipotek tesis ettirecek üçüncü kişiler yönünden önemli olan bu husus, üst sınır ipoteğinin en belirgin özelliğidir. Üst sınır ipoteğinde sorumluluk, ipotek sözleşmesinde belirtilen miktarla sınırlı olduğundan, buraya faiz ve diğer fer'iler de dahildir. Üst sınırı aşacak ve tespit edilen miktara ek olarak faiz vs. diğer giderlerden dolayı da sorumluluğu gerektiren koşullar ise geçersizdir.
Dava konusu olayda resmi senet ve akit tablosu içeriğinden ipoteğin, taşınmazın önceki maliki tarafından dava dışı G. Makarna Sanayi A.Ş.'nin, davalı tarafa devredilen E. T.A.Ş.'den almış olduğu veya ileride alacağı kredilerin asli teminatı olarak 1.250.000.000 TL bedel üzerinden tesis edildiği, sözleşme anında borç miktarının da belirli olmadığı anlaşılmaktadır. Dolayısıyla ipoteğin, üst sınır ipoteği olarak düzenlendiği açıktır. Bu durum karşısında mahkemece,ipoteğin üst sınır ipoteği olduğu dikkate alınarak iddia, savunma ve takip dosyası kapsamı bir bütün olarak değerlendirilip, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle davanın reddi doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle kararın, davacı BOZULMASINA, aşağıda yazılı bakiye 3.230 YTL. temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 09.05.2005 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.