Mesajı Okuyun
Old 27-10-2010, 09:20   #4
turanuzun

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
12.Hukuk Dairesi

Esas: 2003/18373
Karar: 2003/21979
Karar Tarihi: 07.11.2003

İTİRAZIN KALDIRILMASI DAVASI - İCRA İNKAR TAZMİNATI - TAKİBE İTİRAZ EDİLMESİNDEN SONRA GEREK BORÇLUNUN İTİRAZDAN VAZGEÇMESİ VE GEREKSE ALACAKLININ İTİRAZI KABUL ETMESİ-TAZMİNAT İSTEMİ

ÖZET : Takibe itiraz edilmesinden sonra, gerek borçlunun itirazdan vazgeçmesi ve gerekse alacaklının itirazı kabul etmesi yahut takip şekline göre icra dairesine başvurup takipten feragat etmesi halleri tazminat isteminin reddini gerektirmez. Aksinin kabulü halinde itiraz üzerine haklı olmadığını anlayan tarafın talebinden vazgeçmesi sureti ile aleyhine tazminata hükmedilmesini engellemesi gibi kabulü mümkün olmayan bir durum ortaya çıkar Somut olayda; borçlu dayanak belgenin teminat için verildiği yönündeki iddiasını kanıtlayamamıştır. Borçlu vekilince itirazdan vazgeçilmediği için işin esası hakkında karar verilmemesi temyiz edenin sıfatına göre bozma nedeni yapılamaz ise de; borçlu iddiasını ispat edemediği için alacaklı yararına tazminata hükmedilmesi gerekir.

(2004 S. K. m. 68)

Dava: Yukarıda tarih ve numarası yazılı merci kararının müddeti içinde temyizen tetkiki Alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:

Karar: Borçlunun yasal süresinde takibe itiraz etmesinden sonra, alacaklı vekili tarafından 26.5.2003 tarihinde icra dosyasına alacağın tahsil edildiği yönünde beyanda bulunduğu gerekçe gösterilerek mercice davanın konusu kalmadığı için karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmiş ve alacaklının tazminat isteminin reddine karar verilmiştir. Takibe itiraz edilmesinden sonra, gerek borçlunun itirazdan vazgeçmesi ve gerekse alacaklının itirazı kabul etmesi yahut takip şekline göre icra dairesine başvurup takipten feragat etmesi halleri tazminat isteminin reddini gerektirmez. Aksinin kabulü halinde itiraz üzerine haklı olmadığını anlayan tarafın talebinden vazgeçmesi sureti ile aleyhine tazminata hükmedilmesini engellemesi gibi kabulü mümkün olmayan bir durum ortaya çıkar ( HGK 16.10.1996 tarih 1996/601-711; HGK.nun 21.3.2001 tarih, 2001/266 sayılı kararları ) Somut olayda; borçlu dayanak belgenin teminat için verildiği yönündeki iddiasını kanıtlayamamıştır. Borçlu vekilince itirazdan vazgeçilmediği için işin esası hakkında karar verilmemesi temyiz edenin sıfatına göre bozma nedeni yapılamaz ise de; borçlu iddiasını ispat edemediği için alacaklı yararına tazminata hükmedilmesi gerekirken, bu istemin reddi yasaya aykırı bulunmuştur.

Sonuç: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile merci kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 07.11.2003 gününde oybirliği ile karar verildi.


T.C. YARGITAY
12.Hukuk Dairesi

Esas: 2002/5648
Karar: 2002/6762
Karar Tarihi: 02.04.2002

BORÇLUNUN İTİRAZDAN VAZGEÇMESİ VEYA ALACAKLININ TAKİPTEN FERAGAT ETMESİ - TAKİPTEN FERAGAT VEYA BORÇLUNUN İTİRAZDAN VAZGEÇMESİ - İCRA-İNKAR TAZMİNATI TALEBİNİN REDDEDİLEMEMESİ

ÖZET : Süresinde takibe itiraz etmesinden sonra gerek borçlunun itirazdan vazgeçmesi ve gerekse alacaklının itirazı kabul etmesi yahut takip şekline göre icra dairesine başvurup takipten feragat etmesi halleri tazminat isteminin reddini gerektirmez. Aksinin kabulü halinde, itiraz üzerine haklı olmadığını anlayan tarafın talebinden vazgeçmesi suretiyle aleyhine tazminat hükmedilmesini engellemesi gibi kabulü mümkün olmayan bir durum ortaya çıkar.

(1086 S. K. m. 91)

( HGK. E : 1996/19-601, K : 1996/711, 16.10.1996 )

Dava: Yukarıda tarih ve numarası yazılı merci kararının müddeti içinde temyizen tetkiki Alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :

Karar: Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;

Borçlunun yasal süresinde takibe itiraz etmesinden sonra, mercice itirazın 539.025.090.-TL. için kabul edilip bu miktara hasren takibin iptal edildiği tespit edilmiş, cevap dilekçesiyle ve ilk oturumdan önce borca itirazın kabul edildiği gerekçe gösterilerek borçlunun tazminat isteminin reddedildiği anlaşılmıştır. Süresinde takibe itiraz edilmesinden sonra gerek borçlunun itirazdan vazgeçmesi ve gerekse alacaklının itirazı kabul etmesi yahut takip şekline göre icra dairesine başvurup takipten feragat etmesi halleri tazminat isteminin reddini gerektirmez. Aksinin kabulü halinde itiraz üzerine haklı olmadığını anlayan tarafın talebinden vazgeçmesi suretiyle aleyhine tazminat hükmedilmesini engellemesi gibi kabulü mümkün olmayan bir durum ortaya çıkar.

( HGK 16.10.1996 tarih 1996/19-601-711, HGK.nun 21.3.2001 tarih 2001/266 sayılı kararları )

Feragat nedeniyle alacaklı lehine maktu avukatlık ücreti taktir edilmesi gerekirken bu konuda olumlu-olumsuz bir karar verilmemesi de doğru değildir.

Sonuç: Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile merci kararının yukarıda yazılı nedenle tazminata hasren, İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 2.4.2002 gününde oybirliği ile karar verildi.

http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=50697

Sayın Şenol Bey'in başka bir başlık altında paylaştığı yargıtay kararları; sanırım bunlarda size yardımcı olabilir. Teşekkürler Şenol Bey.