Mesajı Okuyun
Old 28-02-2007, 14:13   #9
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan

Sayın ocean10,

Ölünceye dek bakma akdinde bakım borçlusunun murisinize bakmadığı yönündeki iddianız dinlenmez.Bu iddia münhasıran, sözleşmenin tarafı olmakla, sağlığında, bakım alacaklısına aittir.(BK.m.516,517)

Açtığınız davayı kazanabilmek için ölünceye dek bakma akdinin muvazaa ile illetli (mirasçılardan mal kaçırmak maksatlı gibi) olduğunu kanıtlamanız gerekir (Bu istemnizin kabul edilmemesi halinde, şartları varsa uygulanmak üzere, tenkis talepli, terditli bir dava açmış olmaya da dikkat edilmelidir.)

Akdin muvazaalı olduğunu kanıtlayabilmeniz için aranan ve incelenecek konularsa, sözleşme tarihinde murisin yaşı, fiziki ve genel sağlık durumu, aile koşulları ve ilişkilerinin bir bütün olarak değerlendirilmesi suretiyle bakım alacaklısının sözleşmeyi tanzim ederken samimi olup olmadığı tespit edeilecektir. Bu arada belirtmek gerekir ki, murisin illa ki özel bakıma muhtaç olması, sağlıkça düşkün olması gerekmez, yanı sıra akdin kurulmasından çok kısa bir süre sonra bakım alacaklısının (murisin) vefatı da sözleşmenin geçerliliğini ortadan kaldırmaz.

En önemli ve davada belirleyici olacak kriterse, temlik edilenin malvarlığına oranıdır. Akit tarihindeki malvarlığının miktarı ve temlik edilen malin mamelekine oranı tespit edilecek ve saptanacak oranın makul karşılanabilecek sınırda kalıp, kalmadığına bakılacaktır.

Sizin somut olayınızda ise ayrıca dikkate değer olan, parayla tutulmuş bakıcı meselesi. Evde para karşılığı bakımını yaptıran murisin, ayrıca 3.bir kişiye ölünceye dek bakma sözleşmesi yaparak ev devretmesi hayatın olağan akışına pek uygun düşmüyor, özellikle bu konunun üzerinde durmanızda fayda var.

Saygılarımla...