Mesajı Okuyun
Old 29-11-2013, 10:41   #14
av__emrah

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
16.Hukuk Dairesi
Esas: 2010 / 435
Karar: 2010 / 1603
Karar Tarihi: 01.03.2010

ÖZET: Sanığa çıkarılan ödeme emrinde birikmiş nafaka alacağının ödenmesi istenmekte olup aylık nafaka alacağının tahsili yönünde bir talep bulunmaması karşısında, ödeme emrinin tebliğ edildiği tarihe dek birikmiş nafaka alacağı adi alacak hükmünde olduğundan, bu nitelikte nafaka alacağını ödememek nafaka borcunu ödememe eylemini oluşturmayacağından itirazın reddi yerine kabulü ile borçlunun cezalandırılmasına karar verilmesi isabetsizdir.(2004 S. K. m. 344) (5271 S. K. m. 309) (YCGK. 19.04.2005 Y. 2005/17-7 E. 2005/37 K.)

Dava ve Karar: Nafaka hükümlerine uymamak eyleminden F...Y...'ın suçun unsurları oluşmadığından beraatine dair Şişli 3. İcra Mahkemesinin 11/06/2009 tarihli ve 2009/171-198 sayılı kararına karşı yapılan itiraz üzerine anılan mahkeme kararının kaldırılmasına ve sanığın 5358 sayılı Kanunla değişik 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 344. maddesi uyarınca 3 aya kadar tazyik hapsi ile cezalandırılmasına dair İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 27/07/2009 tarihli ve 2009/820 değişik iş sayılı dosya incelendi:

Tebliğname ile: Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 19/04/2005 tarihli ve 2005/17-7 esas 2005/37 sayılı kararında belirtildiği üzere, 5358 sayılı Kanunla değişik 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 344. maddesinde düzenlenen ve şikayete tabi bulunan nafaka hükmüne uymamak suçunun oluşabilmesi için nafaka ödenmesinin kesinleşmiş bir mahkeme kararına dayanması aylık nafakanın tahsili için icra takibine başlanılmış ve icra emrinin borçlu sanığa tebliğ edilmiş olması borçlunun ilamda yazılı ödeme koşullarına uymaması aylık nafakaya hükmedilmesi halinde icra emrinin tebliği ile şikayet tarihi arasında işlemiş en az bir aylık cari nafaka borcunun bulunması borçlu-sanık tarafından nafakanın kaldırılması veya azaltılması hususunda açılmış bir davanın bulunmaması dava açılmış ise sonuçlanmış olması ve şikayet hakkının suçun işlendiğinin öğrenilmesinden itibaren 3 ay ve her halde işlenmesinden itibaren 1 yıl içinde kullanılması gerekmesi karşısında somut olayda Şişli 1. İcra Müdürlüğünün 2006/17718 sayılı takip dosyası ile 2005 Kasım Aralık 2006 Ocak-Şubat-Mart-Nisan-Mayıs-Haziran-Temmuz aylarına ait birikmiş nafaka borcunu ödemediğinden dolayı şikayette bulunulduğu takip talebinde cari nafaka alacağı talep edilmeyip adi alacak niteliğindeki geçmiş dönem nafaka borçlarının tahsilinin talep edildiği atılı suçun unsurlarının oluşmadığı bu sebeple itirazın reddi yerine yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemekle anılan kararın 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 309. maddesi uyarınca bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü 21/12/2009 gün ve B.03.0.CİG.0.00.00.04-130-34-8252-2009/14747/72483 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Y.C. Başsavcılığının 11.1.2010 gün ve KYB 2009/296852 sayılı tebliğnamesiyle talep edilmiş olmakla,

Gereği görüşüldü:

Dosya kapsamına göre; borçlu hakkında Şişli 1. İcra Müdürlüğünün 2006/17718 esas sayılı dosyası ile yapılan takipte, sanığa çıkarılan ödeme emrinde birikmiş nafaka alacağının ödenmesi istenmekte olup aylık nafaka alacağının tahsili yönünde bir talep bulunmaması karşısında, ödeme emrinin tebliğ edildiği tarihe dek birikmiş nafaka alacağı adi alacak hükmünde olduğundan, bu nitelikte nafaka alacağını ödememek nafaka borcunu ödememe eylemini oluşturmayacağından itirazın reddi yerine kabulü ile borçlunun cezalandırılmasına karar verilmesi isabetsizdir.

Sonuç: Açıklanan nedenlerle Yargıtay C. Başsavcılığınca kanun yararına bozma istemine atfen düzenlediği tebliğname değişik gerekçe ile yerinde görüldüğünden İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 27.7.2009 tarih ve 2009/820 değişik iş sayılı kararının BOZULMASINA, bozma kararı üzerine 5271 sayılı CMK'nun 309/4-d maddesi gereğince yeniden uygulama yapılması gerektiğinden, Borçlu F.. Y..'ın nafaka borcunu ödememe eyleminden dolayı tazyik hapsi cezası ile cezalandırılmasına yer olmadığına, hakkındaki cezanın çektirilmemesine dosyanın mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay C. Başsavcılığına tevdiine 01.03.2010 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)