Mesajı Okuyun
Old 05-01-2012, 17:21   #854
tiryakim

 
Varsayılan Bu davayı ben açmak isterdim

2000'de Evren'i darbe yapmakla suçladığı için meslekten atılan Savcı Sacit Kayasu'nun o dönemki iddianamesi, yeni 12 Eylül iddianamesine delil oldu. Kayasu "Çok mutluyum" dedi.

2000'de Evren'i darbe yapmakla suçladığı için meslekten atılan Savcı Sacit Kayasu'nun o dönemki iddianamesi, yeni 12 Eylül iddianamesine delil oldu. Kayasu "Çok mutluyum" dedi.

‘Evren çok üzgün’
Öte yandan Evren ve Şahinkaya’nın avukatı Ömer Nihat Özgün, AA muhabirine yaptığı açıklamada, iddianamenin gönderildiğinin duyurulmasının ardından, müvekkili Evren ile Ankara’da bir araya geldiğini söyledi. Şahinkaya ile de dün İstanbul’da görüştüğünü kaydeden Özgün, “Müvekkillerim, iddianame nedeniyle üzgünler. Basındaki haberleri takip ediyorlar. İddianameyle ilgili sayfa sayfa haber çıkmasına rağmen, henüz bizde iddianame yok. İddianameyi merak ediyoruz” dedi.


MGK’nın fırıncı bildirisi de delil
İddianamede ilginç deliller göze çarpıyor. Aksiyon dergisinin 770. sayısı, Bayrak Harekât Direktifi ile 5 Haziran 1977’de yapılan milletvekili seçimlerinin isim listesi bu deliller arasında. Ayrıca Kenan Evren’in yaptığı konuşma’, ‘yurtdışına çıkışların yasaklandığına’ dair MGK’nın 1 Numaralı bildirisi, ‘komutanların hangi illerdeki sıkıyönetim komutanlıklarından görevlendirildiği’ ile ilgili 2 Numaralı bildiri, ‘tüm yurtta fırınların açık olmasını’ öngören 3 Numaralı bildiri, ‘bütün hava ve deniz limanları ile hudut kapılarının çıkışa kapalı olduğu ve yurtdışı telsiz haberleşmesini yasaklayan’ 5 Numaralı bildiri, ‘Evren’in halka ve silah arkadaşlarına yönelik yaptığı’ konuşmayı kapsayan 6 Numaralı bildiri, ‘memur ve işçilerin istifa etmelerini ve işten ayrılmalarını’ durduran 8 Numaralı bildiri de delil sayıldı. Türkiye İnsan Hakları Vakfı’nın (THİV) kitabı da yine iddianamedeki deliller arasında.


Nasıl yargılanırlar?
Prof. Dr. Ergun Özbudun, nasıl yargılama yapılacağına dair şu değerlendirmeyi yaptı: “Öncelikle zamanaşımı ele alınacak. Mahkeme zaman aşımına karar verirse dava biter. Mahkeme darbe suçunu ‘görev suçu’ olarak görürse görevsizlik kararı verir ve dosyayı. Yargıtay Başsavcılığı’na gönderir. Başsavcılık yeni iddianame ister ve Anayasa Mahkemesi’ne sunar. Eğer darbe suçu ‘görev dışı suç’ olarak nitelenirse normal mahkemeler yargılar.” Özbudun’un anlattığı süreç İlker Başbuğ için de geçerli olacak.


Dokunmaya kalkınca mesleğinden atıldı
Sacit Kayasu’nun ses getiren ilk icraatı, ‘Yeşil’ kod adlı Mahmut Yıldırım ile ilgiliydi. Ödemiş Savcısı’yken işkence edilerek öldürülen bir cesedin ‘Yeşil’e ait olduğunu iddia ederek soruşturma açtı. Soruşturma sürerken Adalet Bakanlığı Adana’ya atadı. 28 Mart 2000’de Adana Cumhuriyet Savcısı olarak bu kez Evren’in anayasal suç işlediğine dair iddianame hazırladı. Hâkimler Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK), Kayasu için gazetecilere açıklama yaptığı ve iddianameyi dağıttığı gerekçesiyle yargılama izni verdi. Bu arada Adana Cumhuriyet Başsavcılığı, iddianameyi sadece kınama olarak görerek işlem yapılmasına da anayasanın geçici 15. maddesi uyarınca gerek olmadığına hükmetti. Yargıtay Ceza Daireleri Genel Kurulu’nun 15 Mayıs 2001’deki kararını yerinde bulan Yargıtay 9. Ceza Dairesi de, 11 Aralık 2002’de Kayasu’yu “görevi kötüye kullanmak” ve “askeri kuvvetleri tahkir ve tezyif” iddialarıyla mahkûm etti, cezaları erteledi.
20 Nisan 2000’de savcılık görevinden uzaklaştırılan Kayasu, HSYK kararıyla da 2003’te meslekten ihraç edildi. Kayasu, AİHM’ye başvurdu. AİHM, 2008’de “ifade özgürlüğünü kısıtladığı” için Türkiye’yi mahkûm etti. Kayasu avukatlık haklarına geri kavuştu.

http://www.hukukihaber.net/gundem/bu...im-h19926.html