Mesajı Okuyun
Old 20-03-2006, 21:15   #5
kağanulaş

 
Varsayılan

Sayın meslektaşım Adil Giray Çelik, sayın Emin Güneş'in "disiplin kurulunun keyfi" hakkındaki ifadesi hiç de yabana atılır bir ifade değildir; dolayısıyla talihsiz olarak nitelenemez. Şöyle ki: Meslek kurallarında belirtilen yükümlülüklerin hemen hepsi "etik" kurallardır ve bu kurallara uyulmadığının ispatı neredeyse imkansızdır. Örneğin "Avukat yazarken de, konuşurken de düşüncelerini olgun ve nesnel bir biçimde açıklamalıdır." kuralını ele alalım. Örneğimizin kişilerinden biri stajyer avukat olsun. Bildiğiniz gibi "avukatlık ünvanı levhaya yazılmakla" kazanılmasına rağmen stajyer avukatlar da ünvanı kazanmış avukatlar gibi avukatlık kanununda yazan disiplin cezalarından sorumludur (ne saçma). Diyelim ki stajyer avukatlardan biri, gözetmen avukata telefonda "olgun ve nesnel" olmayan hiçbir söz sarfetmedi. Buna rağmen gözetmen avukat, stajyer avukat hakkında "bana nahoş sözler söyledi, meslek kurallarını ihlal etti" diyerek disiplin kuruluna şikayette bulundu. Disiplin kurulunun elinde ne var? Yalnızca taraf beyanları. Stajyer "ben böyle söyledim" diyor ve gözetmen avukat da "hayır şöyle söyledi" diyor. Bir ceza verebilmek için elde bulunması en gerekli olan şey "delil"dir. Olayda somut hiçbir delil yoktur; belirttiğim gibi yalnızca taraf beyanları vardır. Bu durumda disiplin kurulunun yapması gereken şey nedir? Elde yeterli delil olmadığı gerekçesiyle şikayetin reddine karar vermek mi, zaten "kendilerinden" olan gözetmen avukatı kırmamak için stajyer avukata ceza vermek mi, yoksa stajyer avukatın sözlerine gözetmen avukatın sözlerine olduğu gibi aynı değeri vererek tartışmak mı? Ankara Barosu, Türkiye Barolar Birliği'nin onamasıyla kesinleşen bir kararında, yukarıda örnek olarak eksiksiz verdiğim olayda, gözetmen avukatın "hatrını kırmamış" ve stajyer avukata uyarı cezası vermiştir. Elde bir delil yok, yalnızca taraf beyanları var. İspatı mümkün olmayan bir konu. Ankara Barosu Disiplin Kurulu ve Türkiye Barolar Birliği'nin bu ortaklaşa kararının keyfi olup olmadığının yorumunu size bırakıyorum.
Sonuç olarak, nesnellikten bahsetmiş olan bu öznel düzenlemeye uymamanın ispatı çok güçtür. Dolayısıyla, meslek kurallarına aykırı eylemlerden hakkında soruşturma açılmış avukatlara, elde somut delil yoksa, ceza tesisi halinde bu ceza ister istemez keyfi olacaktır. Disiplin kurulu, yukarıdaki olayda stajyer lehine hükmetseydi kim neyi ispat edebilirdi? Cevap: Hiç kimse hiçbir şeyi...

Sayın Emin Güneş'in merak ettiği konuya gelince (hangi kural ihlali hangi cezayı gerektirir?): Avukatlık Kanunu m. 134'e göre: "Avukatlık onuruna, düzen ve gelenekleri ile meslek kurallarına uymayan eylem ve davranışlarda bulunanlarla mesleki çalışmada görevlerini yapmayan veya görevinin gerektirdiği dürüstlüğe uygun şekilde davranmayanlar hakkında bu Kanunda yazılı disiplin cezaları uygulanır." Yine aynı kanunun 136. maddesine göre " Bu kanunun avukatların hak ve ödevleri ile ilgili altıncı kısmında yazılı esaslara uymayanlar hakkında ilk defasında en az kınama... cezasıyla cezalandırılır." Türkiye Barolar Birliği'nin sayfasındaki ifadeye göre "Uyarma, kınama, para cezası, işten çıkarma, meslekten çıkarma olarak sayılmıştır. Demek oluyor ki meslek düzen ve geleneklerine (yani meslek kurallarına) uymama hali, yukarıda sıralanan disiplin cezalarının verilmesine neden olabilecektir. Bu nedenle, avukatlık mesleğini yapanların, Avukatlık yasa ve yönetmeliklerinin yanı sıra, meslek kurallarını da bilmeleri gerekmektedir.

Avukatların, meslek kurallarına uygun davranmalarını sağlama görevi Barolara verilmiştir (Av. Y. M.95/1)."

Kanunun 136. maddesine göre "ilk seferde en az kınama" cezası verilmek gerekiyor. Yani deniyor ki "uyarmaya bile gerek yok. En az kınama verebilirsin. Daha fazlasını da verebilirsin, sana kalmış." Neden "sana kalmış" diye bir ifade kullanmamın sebebi, yukarıda örnek olarak verdiğim olayda delil olmamasına rağmen verilen cezanın sebebiyle aynıdır. Şikayetli olursanız, dikkat edin Baronuz işten bile çıkarabilir sizi. Üzülerek ifade etmeliyim ki haklarımızı koruyalım diye kurduğumuz baro, verdiği cezalar Danıştay'da şakır şakır iptal edilmesine rağmen, anlamsız yere avukatlarına ceza yağdırmaya devam ediyor.

Saygılarımla.