Mesajı Okuyun
Old 26-08-2009, 08:28   #6
Adli Tip

 
Varsayılan

Karizmanın kelime anlamına ve buradaki kullanımının yerindeliğine değinmeyeceğim. Zira soru ve konu gayet açık.

Benim düşüncem şöyle:

Avukatlık, yasada "kamu hizmeti" olarak tanımlanmışsa da, hiç kimse "bir büro açayım da kamuya çok faydalı olayım" hayaliyle yanıp tutuşmaz. Avukat, mesleğini para kazanmak ve (mesleki) üne kavuşmak için icra eder.

İstisnalar bir yana bırakılırsa, bir davanın avukat için en önemli neticesi, o davadan gelen vekalet ücretidir.
Hal böyleyken, bir avukat hakkında fikir sahibi olmak için vatandaş mahkeme kalemlerinden tek tek o avukatın takip ettiği dosyalara bakmaz. "Başarılı bir avukatsa iyi para kazanır, iyi para kazanırsa da kaliteli yaşar." diye düşünebilir. Keza avukatın ne kadar para kazandığını anlamak için de, tapuya, bankalara müzekkere de yazdırmayacağına göre kıyafetine, ofisine ve arabasına bakarak fikir yürütür. Son yıllarda vatandaşların bir kriteri daha oluştu: "Acaba yanında kaç avukat çalıştırıyor?" Bu sorunun cevabı da vatandaş için ön bilgi sağlıyor.

Biz avukatlar elbette meselektaşlarımızı bu kriterlere göre değerlendirmemekteyiz, değerlendiremeyiz, değerlendirmemeliyiz. En iyi avukat, sorumluluk sahibi olan, üzerinde çalıştığı konuya hakim olan, adalet duygusu gelişmiş ve meslek etiğine çok önem verendir bence.

Ancak vatandaşların bakış açısı da yukarıda açıkladığım gibi altı bomboş bir bakış açısı değil.

Mesleğe yeni başlayan ve mesleğe bu imkanlarla başlayamayan avukatlar için ise, çok kazanan, kaliteli yaşayan avukatlar şevk kaynağı olmalı sadece. Bürosunu dün açmış ama son model arabaya binen avukatın arabasının babası tarafından alınmış olduğunu en iyi niyetli müvekkil de farkeder, merak etmeyin.

Saygılar,