Mesajı Okuyun
Old 05-10-2012, 10:07   #45
olgu

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Avukat Hakan Eren
İstenebilir sayın olgu.

Hakkında yürütülen takibin kesinleşmesi ile "borçlu" sıfatını alan kişinin, icra müdürlüğüne karşı artık banka sırrı koruması (borç çerçevesinde) yoktur.

O "borçlu" ki, malları devlet gücü ile haczedilir, satılır, paraya çevrilir, bir şeyi yapmaya ya da yapmamaya zorlanır (Mal beyanında bulunma - gerçeğe aykırı beyenda bulunmama ya da mal kaçırmama gibi), bu zorlama için gerektiğinde özgürlüğünden dahi alıkonur (hapsen tazyik), üstü başı kilitli yerleri aranır, gerekirse zor kullanılır...

Tüm bu yaptırımlara ve hak mahrumiyetlerine maruz kalacak olan borçlu "banka sırrı"na mı yaslanacak?

Bu olgulara ve Yargıtay (12. HD) denetiminden de geçmiş kararlara istinaden söylüyorum ki, İcra müdürlüğü, takip borçlusunun hesabının bulunduğu ve 89-1 haciz ihbarnamesi göndermiş olduğu bankadan borçlunun hesap hareketlerini isteyebilir.

Dahasını söyleyeyim, bu hesap özetlerinin başlangıç tarihi, haciz ihbarnamesinin tebliği tarihi olmayacaktır; daha öncesi olacaktır: Takip tarihi!

Bunun yasal dayanağı nedir? İİK m.367. Bu hükmün (geniş) yorumlanmasıdır. Çünkü borçlunun hesap özetleri de borçlunun mevcudu hakkında bilgi içerir.

Banka sırrının sınırı, kişinin "borçlu" sıfatını kazanması ile son bulur; daha doğrusu tamamen son bulmaz da, takip hukuku çerçevesinde kapsamı daraltılır.


Ben size kendi görüşümü ve olaya ilişkin olarak düşündüğüm Yargıtay kararlarını koydum. sizde var olduğunu söylediğiniz yargıtay kararlarını koyun bende görüşümü tekrar değerlendireyim yargıtay kararları doğrultusunda