Mesajı Okuyun
Old 20-01-2012, 14:23   #20
Av.Buğcan Çankaya

 
Varsayılan

Uzun yıllar önce bononun bir anlamı vardı. Bonoyla alışveriş yapabilirdiniz. Şuan bono vereyim derseniz birisine size büyük ihtimal gülerek, reddedecektir teklifi.

Eskiden bir de çek vardı. Çek demek nerden baksanız nakit demekti. Güvenilir bir ticaret aracıydı.

Şimdilerde kredi kartı var, bir de binlerce yıldır olduğu haliyle para.

Devir, paran yoksa alım gücünde yok şeklinde değişti. Paran yoksa ticaret yapamazsın, ya nakit, ya kredi kartı.

Karşılıksız çeklerle ilgili düzenleme de yapılıyor, böylelikle borçluya diyor ki, sen borcunu ödeme güzel kardeşim, alacaklı zaten adı üstünde alacaklı, yani onda para vardır, sende para yok madem boşveeeerrr, alacaklı düşünsün.

Bu durumda, alacakların tahsilinde yargı görevi üstlenen Avukata ne deniyor?

Avukatlık asgari ücret tarifesinde olanlar zaten bunun başlangıcıydı.

Ne yazık ki ülkemizde, vur deyince öldürmek, öldürdükten sonra da düzeltmeye çalışmak, düzelteyim derkende daha büyük zarar vermek gibi mantalite hakimken, yakında "evde para bulsanız bile dokunamazsınız" gibi düzenlemeler görürsem hiç şaşırmayacağım.

Kurun hayali şirketleri, naylon fatura yapın, çek defteri alın, borç alın, hiç bir malvarlığınızda olmasın, insanların canını yakın, paralarını "gasp" edin... Kanun sizi koruyor artık, eskiden korkardınız "acaba haciz gelirse ne olur" diye. Şimdi o korkuyu da yendiniz...

Düzenleyelim derken, "düzenlememek" gerekiyor.