İdari bir iptal (tam yargı) davası, iç hukuk yolları tüketildikten sonra AİHM'ne götürülebilir mi?

Örneğin, adil yargılanma hakkının ihlali sebebiyle.

Diyelim ki, İdare Mahkemesi ve Danıştay, "yok hükmündeki" bir atama ilkeleri yönetmeliği uyarınca tesis edilen idari işlem sakat ve hukuka aykırı olmasına rağmen bir türlü işlemi iptal etmiyor ve davayı reddediyorlar.

Davacı, yasada belirtilen atama niteliklerine (1-Olumlu sicil; 2-Temsil Yeteneği; 3-Yeterli Mesleki Bilgi; 4-Yeterli Yabancı Dil Bilgisine) haiz olmasına rağmen, Misyondaki aksamalarda sorumluluğu bulunduğu gerekçesiyle ve Resmi Gazetede yayımlanmadığı için yürürlüğe girmemiş ve "yok hükmünde" olan bir yönetmeliğin yurtdışına atanamayacakları düzenleyen 28. maddesi uyarınca yurtdışından Merkeze atanıyor. İdari Mahkeme ve Danıştay ise işlem sakat ve hukuka uygun olmamasına rağmen "yerindelik denetimi" yaparak, idarenin aldığı Merkeze atama kararı ile hizmetin aksamasını önlemeyi amaçladığını ve bu yüzden yapılan uygulamada "kamu yararı ve hizmet gereklerine aykırılık görülmediği" gerekçesiyle, davayı reddediyor.

Böyle bir dava, AİHS'nin 6. maddesindeki "adil yargılanma" hakkının mahkemelerce ihlal edildiği ve hukuka aykırı karar verildiği gerekçesiyle, AİHM'ne götürülebilir mi?